Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/20020 Esas 2010/1665 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/20020
Karar No: 2010/1665
Karar Tarihi: 26.01.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/20020 Esas 2010/1665 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/20020 E.  ,  2010/1665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/06/2009
    NUMARASI : 2009/110-2009/847

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve borçluya örnek 10 no’lu ödeme emri  tebliğ edilmiştir. Borçlu vekilince yasal sürede icra mahkemesine başvurularak imzaya itiraz edilmesinden ve imza incelemesi yapılmasından sonra, alacaklı vekili tarafından icra takibinden vazgeçildiği, mahkemece davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Borçlu imzaya itirazından feragat etmediği sürece alacaklının itiraz tarihinden sonra takipten vazgeçmesi, icra mahkemesine yapılan itirazın esasının incelenmesine engel teşkil etmez.  Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu senetteki imzanın borçluya ait olmadığı belirlendiğine göre, İİK’nun 170/3 maddesi gereğince itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın konusu kalmadığı nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuca gidilmesi isabetsiz ise de aleyhe bozma yasağı nedeniyle ve  temyiz edenin sıfatı nazara alınarak bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    İİK. nun 170/4. maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü yönünde bir karar verilmediği halde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. İcra mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. 
    SONUÇ  :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya 4.İcra Mahkemesinin 25.06.2009 tarih ve 2009/110-847 sayılı kararının hüküm bölümünün tazminatla ilgili (2).maddesinin tamamının silinerek karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilen bu şekli ile İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 26/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.