13. Ceza Dairesi 2018/4839 E. , 2018/11493 K.
"İçtihat Metni" KANUN YARARINA BOZMA
Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 22/03/2018 tarihli ve 2018/10071 soruşturma, 2018/3565 esas, 2018/3364 sayılı iddianamenin iadesine dair Gaziosmanpaşa 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2018 tarihli ve 2018/184 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2018/365 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 10.07.2018 gün ve 94660652-105-34-8125-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13.07.2018 gün ve 2018/61101 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 28/02/2018 tarihli ve 2018/804 esas, 2018/1988 karar sayılı ilâmında yer alan, "Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda şikâyetçi kurumun uğradığı zararın, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarın ödenmesi halinde şüpheli hakkında kamu davası açılamaz. Maddede bahsedilen zarar, vergisiz ve cezasız miktardır, uğranılan vergisiz ve cezasız zarar miktarının tespiti amacıyla keşif yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığınca CMK"nın 83 ve 162. maddelerine istinaden Sulh Ceza Hâkimliğinden talepte bulunulması, dosya içeriğindeki delillere göre karşılıksız yararlanma suçunun oluştuğu kanaatine varıldığı takdirde şüphelinin TCK"nın 168/5. fıkrasında düzenlenen yasal imkândan faydalanabilmesi, bu hususun bir dava şartı olduğu ve CMK"nın 174 ve 223/8. maddeleri gereğince işlem yapılmasına da yol açabileceği değerlendirilerek şüpheliye belirlenen vergisiz ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirilip, makul bir süre tanınması, soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde dava açılması gerektiği gözetilmelidir. İnceleme konusu somut olayda; şikâyetçi kurumun şüpheliden talep ettiği kaçak su bedelleri üç ayrı tutanak için olmak üzere ... Türk Lirasıdır. TCK’nın 168/5. maddesine göre, ödenmesi halinde şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmesi sonucunu doğuracak olan, normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız gerçek zarar miktarı tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulmamıştır. Bu sebeple iddianamenin iadesi ve itiraz merciince farklı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden... " şeklindeki açıklamalara nazaran, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca anılan Yargıtay ilâmında belirtilen şekilde normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız gerçek zarar miktarı tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulmadan iddianame tanzim edildiği gözetilmeden, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında direkt bağlı elektrik kullanıldığı gerekçesi ile 06.01.2017, 27.01.2017 ve 18.02.2017 tarihli tutanakların düzenlendiği, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilip, bildirime ilişkin belge denetime esas olacak şekilde dosyaya konulup sanığa hakkında dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan, bunun da iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeyerek itirazın bu yönden reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2018/365 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.