Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/65
Karar No: 2018/14701
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/65 Esas 2018/14701 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, paydaşı oldukları taşınmazlardaki payların hile ile davalılar tarafından alındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmazsa tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar davanın zamanaşımının uğradığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Hükümde, davacıların iddiasının incelenmemesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kararın bozulmasına ve uygun şekilde incelenmek üzere yeniden değerlendirilmek üzere geri gönderilmesine hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne göre hata veya hile iddialarının hata ve hileyi öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunludur.
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi gereği hükümlerin incelenmesinde eksik inceleme yapılmaması gereklidir.
1. Hukuk Dairesi         2016/65 E.  ,  2018/14701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil olmazsa tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacılar, paydaşı oldukları 872 ada 4 parsel ve 873 ada 2 parsel taşınmazlardaki payların hile ile davalılar tarafından alındığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmazsa tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın zamanaşımının uğradığını, dava konusu taşınmazların babaları...ve ... tarafından satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 872 ada 2 ve 873 ada 4 parsel sayılı taşınmazlardaki davacılar payının 19.03.1999 tarihli intikal ve satış akdiyle davalıların mirasbırakanları ....ve ...’e devredildiği, davacıların dava dilekçesinde paylarına hileli olarak el koyulduğunu taşınmazda başlayan inşaat çalışmaları üzerine öğrendiklerini belirttiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39. maddesi hükmüne göre hata veya hile iddialarının hata ve hileyi öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunludur. Hak düşürücü süre niteliğindeki bu sürenin hakim tarafından re"sen gözetilmesi gereklidir. 1 yıllık sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı, öğrenme tarihinin işlem tarihi olabileceği gibi, somut olayın özelliğine göre işlem tarihinden ileri bir tarihin de olabileceği, bir başka ifadeyle işlem tarihinde fark edilemeyen bir hilenin çeşitli nedenlerle sonraki bir tarihte öğrenilebileceği açıktır. Bu durumda, hak düşürücü sürenin hesabında davacı tarafın öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin esas alınması gerekir. Davalı tarafın bu tarihten daha önceki bir tarihte davacıların hileyi öğrendiğini iddia etmesi durumunda bu iddiasını ispat zorunluluğunda olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
    Hâl böyle olunca; davacıların dava konusu taşınmazlardaki pay temlikinin hile ile illetli olduğunu taşınmazda başlayan inşaat çalışmaları ile öğrendikleri iddiasının incelenmesi(inşaat ruhsatının belediyeden sorulması, davacı tanıklarının bu yönde tekrar dinlenmesi), davanın süresinde açıldığının tespiti halinde davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacıların, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi