MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- 5237 sayılı TCK"nın 163/3. maddesinde, elektrik enerjisinin, sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde karşılıksız yararlanma suçunun oluşacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, kaçak elektrik tespit tutanağına, sanığın savunmasına, tanık beyanına ve bilirkişi raporuna göre, sanığın kuruma kayıtlı olmayan, ancak eksik de tüketim kaydetmeyen sayaçla evinden elektrik kullandığının anlaşılması karşısında, sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın 10 yıldır aynı şekilde sayaçtan geçirerek ancak abone olmadan elektrik kullanmaya devam ettiği, katılan kurum tarafından sanık hakkında bir çok kereler kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanığın kastının kaçak elektrik kullanmak olduğu şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Sanığa, karşılıksız yararlanma suçundan 10 ay hapis cezası verildiğinin anlaşılması karşısında, hükmolunan cezanın, süre yönünden 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin uygulanmasına engel oluşturmadığı gözetilmeden, “Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın miktarı itibariyle” biçimindeki gerekçeyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b- Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin elektrik hırsızlığından olması ve 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2/2. maddesi gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yasal zorunluluğunun bulunması karşısında, tekerrüre esas alınan mahkumiyet ile ilgili söz konusu yasal düzenlemeye istinaden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapılmamış ise bu konuda ihbarda bulunularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.