Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/10294 Esas 2018/6869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10294
Karar No: 2018/6869
Karar Tarihi: 07.05.2018

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/10294 Esas 2018/6869 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Hakaret suçunun oluşabilmesi için davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Siyasetçilere yönelik eleştiri sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu belirtilmiştir. Sanığın yazdığı ve TV programında söylediği sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmediğinden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. Kanun maddeleri: 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 53. maddeleri.
18. Ceza Dairesi         2016/10294 E.  ,  2018/6869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Yine siyasetçilere yönelik eleştiri sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse AİHM kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir. Siyasetçiler bu nedenle basın ve gazeteciler tarafından getirilen eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadırlar.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda sanığın, katılana yönelik olarak,... isimli sosyal paylaşım sitesindeki hesabından yazdığı ve katıldığı TV programında söylediği kabul edilen sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.