Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2803
Karar No: 2010/3355
Karar Tarihi: 17.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2803 Esas 2010/3355 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2803 E.  ,  2010/3355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Hazine ve Taşlı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Siverek Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.06.2009 gün ve 77/350 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tesbit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan 100 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın imar- ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü vekili, husumet yönünden; davalı Hazine temsilcisi, sebep açıklamaksızın davanın reddini savunmuşlar; diğer davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi ise davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalılardan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne; Fen Bilirkişileri ...ve ... tarafından dosyaya sunulan 30.04.2007 tarihli rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 37.464 m2 ve (C) harfi ile belirlenen 5.832 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline, aynı krokide (D), (E) ve (F) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik davacı isteminin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin kısmı davalılardan Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkeme, her ne kadar yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Tesbit dışı kalan bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaz bölümleri kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tesbit dışı bırakıldıklarına göre, dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce ne nitelikte kullanıldıkları, üzerlerinde zilyetlik yoluyla tasarrufta bulunulup bulunulmadığı belirlenmelidir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tesbit dışı bırakılma tarihi olan 1971 yılından sonra dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait (1981-1986 yılları arası ) ölçekli iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları dosyada yer almalı ve bu fotoğrafları uzman bilirkişi harita mühendisi aracılığıyla keşifte uygulanmalı ve stereoskop aleti altında incelenmelidir. Bu inceleme sonucunda arazinin üç boyutlu olarak görülmesi, taşınmazların sınırlarının belirlenmesi ve ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tesbitinin yapılabilmesi mümkün olabilecektir.
    Davacı, imar-ihya hukuksal nedenine dayandığı halde taşınmazlar başında 25.04.2007 tarihinde yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan bu husus sorulmayarak, yalnızca
    zilyetlikle ilgili beyanlarının alınması ile yetinilmiş; keşifte dinlenilen yerel bilirkişilerden Mehmet Can Yapıcı ve Seydo Hocanlı, hazır bulundukları 12.05.2009 tarihli oturumda imar- ihyadan bahsetmişlerdir. Bu şekilde alınan beyanlar usulüne uygun olmadığı gibi, yeterli de değildir.
    Ayrıca bir taşınmaz malın olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılabilmesi için, tapu sicilinde kayıtlı olmaması gerekir. Taşınmaza ilişkin bu koşul, TMK.nun 713/1 maddesinde “...Tapu kütüğüne kayıtlı olmayan bir taşınmazı ...” sözcükleriyle ifade edilmiştir. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmaz malın ikinci defa sicile kaydı mümkün değildir. Aynı taşınmazın ikinci defa tapu siciline tescili çifte tapuya yol açar. Çifte tapu oluşmasını önlemek için, TMK.nun 713/1. maddesine dayanılarak açılan tescil davasında taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması gerekir. Bunun için tarafların istekte bulunmalarına lüzum olmaksızın mahkeme tarafından kendiliğinden araştırma yapılmalıdır. Mahkemece bu husus araştırılmadığı gibi, kabulüne karar verilen taşınmazların toplam yüzölçümü 43.296 m2"dir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesine göre; zilyetlikle kazanılabilecek arazi sulu toprakta 40 dönümü geçemez. Aynı Kanunun 14/2. maddesinde 03.07.2005 tarihinde yapılan değişiklikle sulu veya kuru arazi ayırımında 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu hükümlerinin gözönünde bulundurulacağı belirtilmiştir. Bahsi geçen kanunun 3. maddesindeki tanımlardan sulu tarım arazisi; “... tarımı yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler...” olarak düzenlenmiştir. Ziraat Mühendisi Bilirkişi Uğur Demiröz"ün 11.05.2007 tarihli raporunda bu konuda bir açıklama yer almamış, 06.12.2007 tarihli ek raporunda ise Doğrudan Gelir Desteği evraklarına ve hazırlanan formlara göre komşu parsellerin kuru tarım arazisi oldukları bildirilmiştir. Bu yönde yapılan inceleme de yetersiz olduğu gibi, DSİ"den de bu husus sorulmamıştır.
    Bu nedenlerle mahkemece yapılacak olan iş; yukarıda da izah edildiği gibi, dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarını usulüne uygun bir biçimde yetkili mercilerden getirtilmek ve uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde yapılacak keşfi müteakip taşınmazların yeri ve hudutları belirlendikten sonra hava fotoğraflarını stereoskop aleti altında inceletmek ve sınırları itibariyle dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğinin imar ve ihyanın yapılıp yapılmadığının kültür arazisi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi, dava konusu taşınmazların keşfi izlemeye yarayacak krokisi yanında, niteliği bakımından açıklayıcı olması için HUMK.nun 366. maddesine göre tescili istenen taşınmaz ve çevresini gösterir biçimde birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı tarafından fotoğrafları çektirilirip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması gerekir. HUMK.nun 258 ve 259. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi ve tanıkları usulüne uygun keşfe çağırarak, taşınmazların öncesi itibariyle niteliklerini, davacının imar-ihyaya hangi tarihte başladığını, bu işlemi ne şekilde yaptığını ve hangi tarihte tamamladığını sormak, ziraî bilirkişiden taşınmazların yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca sulanabilir tarım arazisi olup olmadığı yönünden rapor almak bunun yanında aynı hususu DSİ"den de sormak, fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek krokisi de eklenilerek taşınmazların tapuda kayıtlı olup olmadıklarını Tapu Sicil Müdürlüğünden sorarak toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesiyle varılacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır. Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi