14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1361 Karar No: 2017/3060 Karar Tarihi: 17.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1361 Esas 2017/3060 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebiyle ilgili olduğu belirtilmiş ve davalı fiilen taksim savunmasında bulunarak bazı parseller için davanın reddi talep edilmiştir. Mahkemece, fiili taksim nedeniyle bazı parseller için davanın reddine karar verilirken diğer parseller için davanın kabulüne hükmedilmiştir. Davacı ve davalının temyiz itirazları incelendikten sonra, fiili taksimin ispatlanamadığı parseller için davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve hükmün bozulması gerektiği kararı verilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ve önalım hakkına ilişkin düzenlemeler de açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2016/1361 E. , 2017/3060 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 09.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, taşınmazın fiilen taksim edilerek kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu 54, 68, 71 ve 89 parseller yönünden davanın kabulüne, dava konusu 170, 177 ve 301 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davacının kullandığı bölümler olması nedeniyle fiili taksimin oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1-Dava konusu 54, 68, 71 ve 89 parseller yönünden davanın kabulüne dair hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin bu taşınmazlar yönünden temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz.
Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı kabul edilmektedir. Somut olayda; davalı fiili taksim savunmasında bulunmuş ve yargılama esnasında keşif yapılmış, dava konusu 170, 177 ve 301 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bilirkişi raporunda davalıya pay satan önceki paydaşların (...) kullandıkları bir yer belirtilmemiş, sadece davacının kullandığı kısımlar belirtilmiştir. Keşifte dinlenen tanıkların da dava konusu taşınmazın fiilen taksim edilerek kullanıldığına ve taşınmazda sınır oluşturulduğuna ilişkin beyanlarının olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, toplanan delillere göre davalının fiili taksim savunması ispatlanamadığından dava konusu 170, 177 ve 301 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de önalım davasının esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.