4. Hukuk Dairesi 2014/1180 E. , 2014/1625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/07/2013 gününde verilen dilekçe ile delil tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin reddine dair verilen 01/08/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, 6292 sayılı yasa nedeniyle belirlenen taşınmaz satım bedelinin daha düşük olduğunu delil tespiti şeklinde istemiştir.
Yerel mahkemece, istem konusu tespitin açılacak asıl davada yapılabileceği, tespiti istenen delilin kaybolma ihtimalinin bulunmadığı belirtilerek hukuki yarar şartı bulunmadığından reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun geçici 3. maddesinde; "Bölge Adliye Mahkemelerinin 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun "temyiz edilebilen kararlar" başlıklı 427. maddesi ve "temyiz edilemeyen kararlar" başlıklı 428/4. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; çekişmesiz yargı niteliğinde olan delil tespiti istemi aynı zamanda nihai karar niteliğinde de olmadığından temyiz edilebilen kararlardan değildir. Şu halde, davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.