19. Hukuk Dairesi 2016/8862 E. , 2016/14780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı ... .... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalılardan Kredi ....’nin diğer davalı ..... aleyhine başlattığı takip sırasında İİK’nun 89. maddesi uyarınca müvekkiline 12.05.2010 tarihinde 1. haciz ihbarnamesinin, 22.10.2010 tarihinde ise 2. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin adı geçen davalıyla ticari ilişkisi bulunmadığı için ihbarnamelere cevap vermediğini, 3. haciz ihbarnamesinin gelmesi üzerine iş bu davayı açmak durumunda kaldıklarını belirterek davalıların müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... .... vekili, davanın takibin yapıldığı Ankara Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, davacının takip borçlusu şirkete tıbbi malzeme alımından dolayı borçlu olduğunu, dava açılmasına müvekkili şirketin sebebiyet vermediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı...i. arasında herhangi bir alacak - verecek ve ticari ilişki bulunmadığı, dava açılmasına davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hükmün davacı ile davalılardan Kredi .... vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20/06/2013 gün ve 2012/14509 E. - 2013/11511 K. sayılı ilamı ile; "Dava İİK’nun 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davalı ... .... vekili; davacının takip borçlusu olan diğer davalı şirkete tıbbi malzeme alımından dolayı borçlu olduğunu, bu hususun davacı ile diğer davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde anlaşılacak olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece davacı ile davalı .....’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. " gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacı yanca ticari defterler sunulduğu, davalı ..."nin ihtarname tebliğine rağmen ticari defterleri sunmadığı, bozma öncesinde alınan bilirkişi raporuna davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalı ..."ye herhangi bir borcunun bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle tekrar rapor alınmasına gerek görülmediği, bu itibarla Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2010/4949 esas sayılı dosyasından borçlu ..... Ltd.Şti"nin davacı şirketle herhangi bir alacak verecek ve ticari ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davacının Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2010/4919 esas sayılı dosyasından dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, davanın açılmasına davalıların sebebiyet vermedikleri anlaşıldığından harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. .... ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Anılan davalı şirkete defterlerini sunması için meşruhatlı davetiye çıkarılmışsa da tebligatın adresinden taşındığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edildiği görülmüştür. Dosyaya giren ticaret sicil belgesinde anılan şirketin adres değişikliğini bildirmediği anlaşıldığına göre sözü edilen meşruhatlı davetiyenin 7201 sayılı Yasanın 35. maddesine göre tebliğ yoluna gidilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.