Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6268
Karar No: 2016/22684
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/6268 Esas 2016/22684 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/6268 E.  ,  2016/22684 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı iş yerinde 27/08/1997 tarihinde iş akti ile çalışmaya başladığını, davalı iş yerinde aralıksız ve sürekli çalışması 13 yıl boyunca devam ettiği, 03/09/2010 tarihinde davalı şirket tarafından iş akdi haksız olarak feshedildiğinden davalı şirketin işlerin ekonomik durgunluk nedeniyle zayıf seyrettiğini bu nedenle çalışanların da yardımcı olması gerektiğini belirterek davacıya son 6 aydır ücretlerini ödemediğini, davacıya fazla mesailerini ödemediğini, davacının davalı şirket müdürü tarafından hiç bir gerekçe gösterilmeden haksız olarak işine son verildiğini, davacının davalı iş yerinde teknik personel (poliçe düzenlemek ve v.s.) olarak çalıştığını, çalıştığı sürenin tamamı sabah 08:00 ile 19:00 arasında ve bazen 19:30-20:00 ye kadar çalıştığı halde hiçbir zaman fazla çalışma ücreti ödenmediğini, yıllık izinlerini kullanmadığı gibi izin ücretlerinin de ödenmediğini, milli bayramlarda çalışıldığını, genel tatil ücretleri, bayram ücretleri ödenmediğini, davacının aylık ücreti net 1,000,00 TL olmasına rağmen bordrolarda gerçek ücret gösterilmediğini belirterek; kıdem ve ihbar tazminatları ile, yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının müvekkil şirkete poliçe düzenleme göreviyle çalıştığını asgari ücret aldığını, bununla beraber şirketin kasasının takibini yaparak iş günü hasılatını iş veren şirket sahibine teslim ettiğini, iş verenin olmadığı zamanlarda bankaya yatırdığını, davacının çalışmasına karşılık ücretini kasa hesabından kendisi düşerek aldığını, kalanını işvereni teslim ettiğini işi bıraktığı zamana kadar davacının ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde çalıştığını iddia ettiği saatlerin doğru olmadığını, 09:00-09:30 gibi işe başladığını 16:45-17:00 sıralarında işi bıraktığını bunun dışında her istediği vakitte erken çıkma ve geç gelme konusunda kendisini şirket sahibince toleranslı davrandığını, son dönemlerde davacının işe geç gelme ve erken çıkmasının sürekli olması üzerine, iş veren tarafından mesai saatleri konusunda kendisinin uyarıldığını, davacının okulda çocuğu olması sabah çocuğunu okula bırakmak gerektiğini, akşam ise çıkışta alması lazım geldiğini belirterek işi kendisi bıraktığını işi bırakırken şirkete ait kasa defteri müşteri portföyünü de alarak kendi evine götürdüğünü şirket sahibinin ısrarlı aramaları ve şikayetçi olacağını belirterek uyarması üzerine defterlerin kendisine iade edildiğini, davacının işten ayrıldıktan 2-3 ay sonra davalı şirketin karşısında aynı işi yapan kendi adına sigortacılık ve aracılıkla ilgili iş yeri açtığını, netice itibariyle işi bırakan kişinin davacının kendisi olduğunu, işi kendisi bıraktığı için kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının milli bayramlarda genel tatillerde çalıştığı halde ücretinin ödenmediği iddiasının yalan olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihi itibariyle alacakların zaman aşımına uğradığını belirterek zaman aşımı nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 01.04.2001-01.09.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin işverence sona erdirildiği, feshin haklı neden dayandığının kanıtlanmadığı, davacının haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı, davacının dini bayramlarda çalışmadığı milli bayram günlerinde çalıştığı, davacının kullandırılmayan yıllık izin ücretlerinin hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Gerekçede davacının “1410,38 TL” genel tatil ücretinin bulunduğu yazılmışsa da, hüküm kısmında doğru bir şekilde “410,38 TL” genel tatil ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, gerekçede “410,38 TL” rakamı önüne 1 rakamının mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata olduğu kabul edilmiştir.
    Keza davacının çalışma süresine göre 56 günlük ihbar süresinin bulunduğu, ihbar süresinin işten çıkarılmadan önce kullandırılması gerektiği, işçi işten çıkarıldıktan sonra başka bir yerde çalışmaya başlamış olmasının ihbar süresini ve dolayısıyla ihbar tazminatı miktarını etkilemeyeceği ancak mahkemece davacının 01.09.2010 tarihinde işten çıkarıldığı ve 01.10.2010 tarihinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığı gerekçesiyle davacının 4 hafta çalışamadığı, bu nedenlede 4 hafta çalışamadığı süre için tazminat isteyebileceği gerekçesiyle karar verilmesi kanuna aykırı ise de, bu husus davacı temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı avukatının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    3- Somut olayda; davacı işçinin fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.




    Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta davacının fazla çalışma ücreti alacağı takdiri delil niteliğindeki tanık beyanları dikkate alınarak hesaplanmıştır. Bu alacaktan taktiri indirim yapılmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi