3. Hukuk Dairesi 2017/12050 E. , 2018/7671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
VEK.AV. ...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı borçlunun Marmara Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı ile aralarında imzalanan 15.05.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden Marmara Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne tahsis edilerek kapalı spor salonunun bünyesinde bulunan 2 adet misafirhane, kafe, sauna, jimnastik salonunun kiracı olarak işletmekte olduğunu ,6363 S.K gereği 30.03.2014 tarihinde yapılan mahalli idareler seçimleri ile Marmara Köylere Hizmet Götürme Birliği tüzel kişiliğinin son bularak bu kuruma ilişkin tüm alacak,hak ve borçları müvekkili Belediye’ye devredildiğini ,davalının ihale ile devraldığı taşınmazın kullanılabilir durumda olmadığı gerekçesiyle taşınmazlara ilişkin birtakım masraflar yaptığını sonrasında da bu masraflara ilişkin kiralama tarihi olan 15.05.2011 tarihinden itibaren mahsup talebinde bulunduğunu, 14.11.2011 tarihine ve bugüne kadar hiçbir kira bedelinin ödemediğini bu sebeple davalı hakkında Marmara Kaymakamlığı tarafından Marmara İcra Müdürlüğü"nün 2014/7 E. sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalı şahsın kira sözleşmesinin devamı sırasında davaya konu taşınmazdan yararlanarak defalarca resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlemiş olması nedeniyle ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/54 E. ve 2014/163 K. sayılı ilamıyla cezalandırıldığını, yapılan takip sonucunda borçlunun kira bedellerini ödediğinden bahisle takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu böylece borçlunun borcu kabul edip ödeme definde bulunduğunu ancak ödemeye ilişkin herhangi bir makbuz ya da belge ibraz etmediğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Davalı, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre yarım inşaat halinde olan işyerini çalışır hale getirmek için yapacağı tüm masrafların kiradan mahsubuna karar verildiğinden bu masrafların kiradan düşüldüğünü, Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanı olan Marmara Kaymakamı tarafından kiralanan taşınmazın çalışır hale getirebilmek için yapmış olduğu tüm masrafların kira bedelinden mahsubuna karar verildiğini, bu hususta söz konusu birliğin Encümen toplantısında 25.11.2011 tarihli kararın alındığını bu itibarla da ödenmemiş kira borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafları, TBK 530. maddesi kapsamında vekâletsiz iş görme hükümlerine göre isteme hakkı bulunmakla birlikte, davalının kiralananı tahliye etmediği ve tahliye savunmasının da olmadığı anlaşılmakla davalı kiracı taşınmazı tahliye etmeden faydalı masraf alacağının kira borcundan düşülmesini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin 14.992,64 TL asıl alacak ve bu alacağa ödenmemiş aylık kira bedelleri yönünden tahakkuk tarihinden takip tarihine kadar hesap edilecek yasal faizleri işlemiş faiz olarak eklenmek suretiyle devamına karar verilmiş , hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan ve davalı kiracının kiralanan taşınmaza yatırım amaçlı yaptırdığını belirttiği 20.802,10 TL imalat bedelinin kiradan düşülmesine ilişkin verdiği 14.11.2011 tarihli talep dilekçesi üzerine Marmara Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı tarafından Karar Defteri"nin 25.11.2011 tarihli 22 sayılı kararının 6. bendinde, paraflanmak suretiyle "" ...’un dilekçesinin görüşülmesinde ; söz konusu yerin kullanılır hale gelmesi için kiracı tarafından yaptırılan ve beyan edilen faturaların toplam bedeli olan 20.802,10 TL"nın kira başlangıç 15.11.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kiradan düşülmesine , yapılan işlerin demirbaş olarak kalmasına "" şeklinde karar alındığı anlaşılmaktadır.Her ne kadar kira sözleşmesinde kiracı tarafından yapılan masrafların kira bedelinden mahsup edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakta ise de sonrasında kiraya veren Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı tarafından alınan 25.11.2011 tarihli bu kararın tarafları bağlayacak olup bu itibarla davalı tarafından yapılan ve kiraya veren tarafından da benimsendiği anlaşılan 20.802,10 TL masrafın 15.11.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı tarafından ödenmesi gereken kira bedelinden mahsubu gerekecektir. Ne var ki , davacının bu kararın sahteliğine ilişkin bir takım iddiaları bulunduğu anlaşıldığına göre Mahkemece yapılacak iş; öylere Hizmet Götürme Birliği Başkanı sıfatıyla imzası bulunan Kaymakam ... "a Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı"na ait Karar Defteri"nin 25.11.2011 tarihli 22 sayılı kararının 6. bendinde bulunan parafın tarafına ait olup olmadığı , ilgili toplantıda bu şekilde bir karar alınıp alınmadığı hususlarının sorularak tespiti ayrıca davacının ilgili karara ilişkin tahrifat/sahtecilik iddiasına yönelik olarak açılan herhangi bir soruşturma ya da ceza davası bulunup bulunmadığı varsa akıbetinin araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bundan zühul edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.