Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

27.05.2010 günü saat 18:00 sıralarında yakınanın işyerine giden sanığın 15.000 lira istediği, yakınanın veremeyeceğini söylemesi üzerine, orada bu­lunan oğlunu göstererek “bu oğlum kaç para eder, beni çığırımdan çıkarma” dediği, 500 lira vermesini istediği, yakınanın bu parayı vermesi üzerine 14.500 daha istiyorum dediği, yakınanın süre istemesi üzerine ayrıldığı, daha sonra yakınanı tekrar arayarak parayı sorduğu, yakınanın kolluğa başvurusu son­rasında önlem alan kolluğun sanığı 31.05.2010 günü saat 12:00 sıralarında yakınandan aldığı 3.000 lira ve düzenlettiği 11.500 liralık senetle yakaladığı olayda; sanığın baştan beri istediği 15.000 liraya kastını özgüleyip, bu paraya ulaşmak amacıyla eylemlerini gerçekleştirmiş olması nedeniyle, tek yağma suçu oluştuğu ve buna göre 5237 sayılı TCY’nin 61. maddesine göre sanığın kastı ve suçu işlemekteki ısrarlı tutumu temel ceza belirlenirken değer­lendirilerek, tamamlanmış tek yağma suçundan ceza verilmesi yerine yazılı biçimde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, yerel Cumhuriyet Savcısı ve sanık Servet sa­vunmanının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), 24.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.