12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/20016 Karar No: 2010/1648 Karar Tarihi: 26.01.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/20016 Esas 2010/1648 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/20016 E. , 2010/1648 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Pazar(Rize) İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/06/2009 NUMARASI : 2009/28-2009/36
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının REDDİNE; 2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı A. D.. vekili tarafından Pazar İcra Müdürlüğünün 2006/286 esas numaralı dosyası ile borçlu A. B.. hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibe başlandığı ve örnek 10 numaralı ödeme emrinin 16.11.2006 tarihinde tebliği üzerine adı geçen vekilinin 20.11.2006 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, ayrıca borcun 9.000,00TL sinin de ödendiğini ileri sürerek borca kısmi itirazda bulunduğu görülmüştür. Mahkemece imza incelemesi yapılarak, imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının belirlenmesi sonucunda takibin durdurulmasına karar verilmesi üzerine Dairemizce, icra müdürlüğünce 24.04.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında, borçlunun borcu kabul ettiğini beyan etmesi nedeniyle imza itirazının reddi gerektiği nedeniyle hükmün bozulduğu ve mahkemece de bozmaya uyulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda borçlunun Pazar İcra Müdürlüğünün 2006/286 esas numaralı icra takibine yönelik borca kısmi itirazının İİK.nun 169/a maddesi uyarınca incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. Öte yandan, yine alacaklı A. D.. vekili tarafından Pazar İcra Müdürlüğünün 2007/224 esas numaralı dosyası ile borçlu A. B.. hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibe başlandığı ve örnek 10 numaralı ödeme emrinin 22.10.2006 tarihinde tebliği üzerine, adı geçen vekilinin 26.10.2007 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Pazar İcra Mahkemesinin 2007/10 esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz ettiği, Dairemizin bozma ilamından sonrada 11.05.2009 tarihli karar ile bu dosya ile birleştirildiği ve bu dosya ile yapılan imza itirazının da kabulüne karar verildiği görülmektedir. Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamının dayanağı olan borçlunun kabul beyanı, Pazar İcra Müdürlüğünün 2006/286 esas numaralı dosyasından yapılan 24.04.2007 tarihli haciz sırasında olup, birleşen davaya konu edilen Pazar İcra Müdürlüğünün 2007/224 esas numaralı icra takibini kapsamaz. Kaldı ki, anılan takip 24.04.2007 tarihli haciz sırasında da henüz mevcut değildir ve borçlunun bu takibe konu edilen senetlere yönelik herhangi bir kabul beyanı bulunmamaktadır. Mahkemece Adli Tıp Kurumu"na yaptırılan imza incelemesi sonucu, Pazar İcra Müdürlüğünün 2007/224 esas numaralı icra takibine konu edilen senetlerde bulunan imzaların, borçlunun eli ürünü olmadığı belirlendiğine göre, İİK. nun 170/3.maddesi uyarınca anılan takibe yönelik imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu takibi kapsar şekilde itirazın reddi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no"lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.