19. Hukuk Dairesi 2016/3429 E. , 2016/14772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Alacağını temlik eden ..... vekili; müvekkili ile davalılardan ....... A.Ş. arasında akdedilen faktoring sözleşmesinde diğer davalı ..."un da kefil olarak yer aldığını sözleşme ilişkisi kapsamında oluşan cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine müvekkilince davalılar aleyhine girişilen takibe itirazlar sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinin davacıya borcu bulunmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece verilen, davanın kabulü kararı, Dairemiz 26.03.2014 tarih 2014/1631 E. - 2014/5848 K. sayılı ilamı ile “...Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İlk bilirkişi raporunda davacının alacağını kanıtlayamadığı yönünde görüş bildirilmiş, ikinci bilirkişi raporunda ise davacının 3464,00 TL miktarında alacaklı olduğunu, bunun dışındaki alacağını kanıtlayamadığı görüşüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bu çelişkinin giderilmesi yönünden konusunda uzman bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan iddia ve savunma çerçevesinde Yargıtay denetimine elverişli ve ayrıntılı incelemeyi içeren rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacının 3.464,00 TL alacaklı olduğunu saptayan ikinci bilirkişi raporu hükme esas alındığı halde davanın asıl alacak yönünden tümden kabulüne karar verilerek gerekçeyle hüküm arasında çelişki yaratılmış olması da usul ve yasaya aykırı görülmüştür.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Yargılama aşamasında dava konusu alacak davacı Turkasset Varlık Yönetimi A.Ş."ye temlik edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dosyaya sunulan bütün deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; alacağını temlik eden davacı faktoring şirketinin takip tarihi itibari ile davalılardan 10.200,00 TL asıl alacak, 1.413,71 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 11.613,71 TL alacaklı olduğu, faktoring şirketinin önceki kararı faiz talebi yönünden temyiz etmediği, bu durumun davalılar lehine kazanılmış hak teşkil ettiği, davacının asıl alacağı bakımından itirazın iptali gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, itirazların 10.200,00 TL asıl alacak
yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı Turkkasset Varlık Yönetimi A.Ş, faktoring sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağını yargılama sırasında ....."den temlik almıştır. Davacının alacağını dayandırdığı faturalar davalı defterlerinde kayıtlı değilse de, davalı bu alacak karşılığında 07.04.2006 tarihli çek çıkış bordrosu ile davacıya 2 adet çek verdiğini savunmuş, davacı ise 21.03.2008 tarihli dilekçesinde 5000 TL ve 5200 TL bedelli çeklerin firmalardan tahsil edilmeden iade edildiğini bildirmiştir. Somut olayda davacı, davalı tarafından verilen çekleri tahsil etmeden bedelsiz olarak iade ettiğini kanıtlamak yükümlülüğündedir. Mahkemece bu konuda ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek teslim bordrosunda numaraları ve bankası bildirilen çeklerin örneklerinin getirtilip kim tarafından tahsilat yapıldığının belirlenmesi, davacıya bedelsiz iade edildiği hususunda ispat imkânı tanınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.