13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1095 Karar No: 2018/11449 Karar Tarihi: 2.09.2018
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/1095 Esas 2018/11449 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet kararı temyiz edilmiş. Sanığın mahkumiyeti, hırsızlık suçuna ilişkin ve mahkeme dosyasındaki belgelerin incelenmesi sonucu usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış. Ancak temyiz itirazları yöneltildiği için kararın bozulmasına karar verilmiş. Kararda, hırsızlık suçunda temel cezanın belirlenmesi, sanıkın müştekiye ait işyerinin anahtarlarını kullanarak hırsızlık yapması, gece sayılan zaman diliminde suçun işlenmesi, müştekiye ait malzemelerin iadesi gibi konuların dikkate alınması gerektiği ifade edilmiş. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 141/1. maddesi, 7/2. maddesi, 116/4 maddesi ve 143. maddesi, 142/2-d maddesi, 168/1-4 maddesi, 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleridir.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın mernis adresinin mevcut olması ve Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligattaki adresine daha önce tebliğ yapılamaması sebebiyle tebligatın usulüne uygun olmadığı, sanığın öğrenmekle yapmış olduğu temyizin süresinde olduğu kabul edilerek mahkemenin 17.04.2014 tarihli red kararı kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması ve Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamdaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiği kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Çalınanların değeri gözetilerek hırsızlık suçunda temel cezanın alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Sanığın müştekiye ait işyerinin anahtarlarını temin ederek bu anahtarla işyeri kapısını açıp hırsızlık yaptığının anlaşılması karşısında hakkında TCK"nın 142/2-d maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması, 3-Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarının gece sayılan zaman diliminde saat 21:00 sularında işlenmesi sebebiyle sanık hakkında TCK"nın 116/4 ve 143. maddelerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 4-Sanığın müştekiye ait işyerinden çaldığı malzemelerin büyük kısmını soruşturma aşamasında iade etmesi karşısında müştekiye kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorularak rıza göstermesi halinde sanık hakkında TCK"nın 168/1-4 maddelerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,12 .09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.