Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/642 Esas 2010/3333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/642
Karar No: 2010/3333
Karar Tarihi: 17.06.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/642 Esas 2010/3333 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/642 E.  ,  2010/3333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Beydili Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 27.10.2009 gün ve 217/348 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı, adına tesbit ve tescil edilen dava dışı 178 ada 2 nolu parselin devamında yer alan ve zilyetliğinde bulunan paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün adına kayıtlı dava dışı parsele eklenmek suretiyle tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 21.5.2009 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 19,67 m2 taşınmaz bölümünün 178 ada 2 parsele eklenerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz 22.3.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak gösterilmiştir. Dava dışı 178 ada 2 parsel, senetsizden, ceddinden intikalen ve taksimen eklemeli zilyetliği nedeniyle davacı adına tesbit edilmiş; davacı, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün de zilyetliğinde bulunduğunu bildirerek tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazın, güneyinde yer alan 2 parselle bütün halde 1992 yılında davacı tarafından satın alındığı, gerek davacının gerek önceki malikin kuzeydeki parsellerin sınırına kadar zilyet olduğu yerel bilirkişi ve davacı tanığı tarafından belirtilmiş ise de, davalı Hazine tanığı uyuşmazlık konusu taşınmazın patika yol olduğunu açıklamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmüne göre yollar paftasında gösterilmekle yetinilir. Yollar kamunun yararlandığı ortak alanlardan olup, bulunduğu köy veya belde halkının kullanımına terk ve tahsis edilen yerlerdendir. Bu tür yerler üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın hukuken bir değer taşımaz. Dava konusu taşınmazın belirlenen niteliğine göre TMK.nun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince kazanmayı sağlayan zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.