Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8909
Karar No: 2016/8590
Karar Tarihi: 19.12.2016

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/8909 Esas 2016/8590 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûm edilmiştir. Temyiz duruşmasında sanık müdafii hükmün BOZULMASINI istemiştir. Mağdurenin zeka durumuyla ilgili raporların çelişkili olması nedeniyle yeniden rapor alınması gerektiği ve bu konuda sanık müdafii talebinin reddedilmesinin savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararında cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi hükmü gözetilerek lehe olan kanunun uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı CMK'nın 230. maddesi, 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri, 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ve 53. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2016/8909 E.  ,  2016/8590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 14.12.2016 Çarşamba saat 09:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.
    Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ...hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
    Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
    Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
    Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
    Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
    Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 28.12.2016 Çarşamba günü saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
    Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
    Mağdurenin soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarında sanığı sevdiğini, sanığın kendisini hiçbir zaman ve hiçbir şey için zorlamadığını beyan etmesi, mağdure hakkında Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından tanzim edilen 21.02.2013 ve 04.04.2013 tarihli raporlarda mağdurede ""hafif düzeyde mental retardasyon olduğu, kendisini bedenen savunabileceği, ruhen savunamayacağı, beyanlarına kısmen itibar edilebileceği” yönünde görüş bildirilmesinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Adli Kurulunun 23.08.2013 günlü raporunda ise "orta düzeyde mental retardasyon olduğu, beyanlarına itibar edilemeyeceği ve kendisine karşı işlenen suçun hukuki anlam ve sonuçlarını idrak edemeyeceğinin" belirtilmesi karşısında, anılan raporların gerek birbiriyle çelişki arz etmeleri gerekse mağdurede tespit edilen zeka durumunun hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı yönünde görüş de içermemeleri nedeniyle yetersiz olmaları ve bu hususta sanık müdafiin talepleri reddedilerek savunma hakkının da kısıtlanması karşısında, mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna sevk edilip suç tarihi itibariyle akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa bu durumun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, tespit edilen zeka durumunun kendisine yönelik cinsel istismar eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine etkisi bulunup bulunmadığı eyleme beden veya ruh bakımından mukavemete muktedir olup olmadığı hususlarında yeniden rapor alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Sanığın mağdureye yönelik cinsel saldırı eylemlerini işlediği kabul edilen süreler dışında yanında tuttuğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığı gibi mağdureyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden ne şekilde mahrum bıraktığı hususları da mahkemece 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesi uyarınca gerekçeli hükümde usulünce tartışılıp açıklanmadan mahkûmiyetine hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    19.12.2016 tarihinde verilen işbu karar 28.12.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Muammer Çalık hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi