6. Ceza Dairesi 2013/27277 E. , 2014/145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında katılan..."ye yönelik yağma eyleminden dolayı kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün ONANMASINA, oybirliği ile,
II- Sanık ... hakkında yakınanlar... ve ..."e yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet, sanık ...hakkında yakınan ...."e yönelik yağma suçundan kurulan beraat hükmünün incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
2- Yakınan ..., 09.11.2012 tarihli canlı teşhiste sanık ..."ı kendisine bıçak çeken, diğer sanık ...."ı da üzerini arayarak 10 TL parasını alan kişi olarak teşhis ettiği, duruşmada da sanık ...."in olay yerinde olduğunu belirttiğinin anlaşılması karşısında, sanık ...hakkında sanığın mahkumiyeti yerine, kanıtların değerlendirilmesinde ve takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.01.2014 tarihinde sanık ... yönünden oyçokluğu sanık Soner yönünden oybirliği ile karar verildi.
Karşı Oy Gerekçesi
..... Ağır Ceza Mahkemesinin 02.04.2013 tarih ve 2012/439 Esas 2013/128 Karar sayılı kararı ile hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanık ... hakkındaki hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Sayın çoğunluk, sanık ... hakkındaki kararını “çocuk olan sanık hakkında 5395 sayılı Yasanın 35/1. madde ve fıkrasına göre sosyal inceleme raporu aldırılmaması ve aynı yasa maddesinin 3. fıkrasına göre de bahsedilen raporun alınmama gerekçesinin kararda gösterilmemesi” gerekçesine dayandırmıştır.
5395 sayılı Yasanın sosyal incelemeye ilişkin maddesi şu şekildedir.
Madde 35-(1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hâkimleri veya Cumhuriyet Savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur.
(2) Derhâl tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da yaptırılabilir.
(3) Mahkeme veya Çocuk Hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir.
Aynı konu Çocuk Koruma Kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usuller hakkında yönetmelikte de şu şekilde düzenlenmiştir.
Sosyal inceleme talebi, yaptırılması ve değerlendirilmesi
Madde 20-(1) Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, Çocuk Hâkimleri veya Cumhuriyet Savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılabilir. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında çocuğun, veli veya vasisi ya da müdafi veya bu kimselerin avukatları da mahkeme veya Çocuk Hâkimine müracaat ederek çocuk hakkında sosyal inceleme yapılmasını talep edebilirler.
(2) Fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş onbeş yaşını doldurmamış bulunan çocuklar ile onbeş yaşını doldurmuş ancak onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal inceleme yaptırılması zorunludur.
(3) Fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş onbeş yaşını doldurmamış bulunan çocuklar ile onbeş yaşını doldurmuş ancak onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığını takdir yetkisi münhasıran mahkemeye aittir. Sosyal incelemeyi yapan bilirkişi, çocuğun içinde bulunduğu aile ortamı, sosyal çevre koşulları, gördüğü eğitim, fiziksel ve ruhsal gelişimi hakkında bir rapor düzenler. Hâkim, bu yaş grubuna giren çocuğun kusur yeteneğinin olup olmadığını takdir ederken, görevlendirdiği bilirkişinin hazırlamış bulunduğu raporda yer verilen gözlem, tespit ve değerlendirmeleri göz önünde bulundurur.
(4) İkinci ve üçüncü fıkralardaki hâllerde, hâkim veya mahkeme, sosyal inceleme raporu ile birlikte çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin belirlenebilmesi amacıyla adlî tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk hâlinde uzman hekimden görüş alır.
(5) Derhâl tedbir alınmasını gerektiren acil durumlarda sosyal inceleme sonucu beklenmeden tedbir kararı verilebilir. Ancak sosyal inceleme daha sonra yaptırılarak, gerektiğinde tedbir konusunda verilen karar değiştirilebilir.
(6) İnceleme, kararda gösterilen sürede tamamlanmalıdır; gerektiğinde ek süre talep edilebileceği gibi kararda bir süre belirtilmemiş olması hâlinde incelemenin çocuğun durumunun aciliyetine uygun bir süre içerisinde tamamlanarak, raporun mahkemeye sunulmuş olması gerekir.
(7) Mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir.
5395 sayılı yasanın 35/1 maddesinde sosyal inceleme raporunun hangi amaçla aldırıldığı ve ne için kullanılacağı açıklanmış olup “Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur.” şeklinde belirtilmiştir. TCK 31/2. maddesine göre eski tabirle Farik Mümeyyizlik yeni düzenleme ile İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği raporu 12-15 yaş aralığındaki suça sürüklenen çocuklar için gerekli olup, 15-18 yaş grubundaki çocuklar için böyle bir rapor alınması zorunluluğu yoktur.
Bu rapor hakim tarafından ..... mümeyyizlik değerlendirilmesinde kullanılacağına, 15-18 yaş grubunda böyle bir değerlendirme yapılması söz konusu olmadığına göre bu gruptaki şahıslar için sosyal inceleme raporu aldırılmasının istenmesinin yasal bir dayanağı yoktur.
Çocuk Koruma Kanunun Uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 20/2-3 maddesinde bu durum daha açık olarak belirtilmiş, 12-15 yaş gurubundaki çocuklar ile 15-18 yaş grubundaki sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal inceleme yaptırılması zorunludur şeklinde düzenleme yapılmıştır.
5395 sayılı yasanın 35/3. maddesinde belirtilen raporun alınmama gerekçesinin yazılması da 15-18 yaş gurubu için olmayıp, TCK 31/2. maddesi kapsamındaki çocuklar içindir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yasada TCK 31/3. maddesi kapsamındaki suça sürüklenen çocuklar yönünden sosyal inceleme yaptırılmasının zorunlu olduğuna dair bir düzenleme olmadığından sayın çoğunluğun bozma yönündeki kararına katılmıyorum.14.01.2014