8. Hukuk Dairesi 2010/702 E. , 2010/3330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2009 gün ve 187/594 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeni adına tespit edilen dava dışı 103 ada 193 parselin devamında ve zilyetliğinde olan taşınmaz bölümünün aynı ada 57 ve 58 parseller dahilinde tespit edildiğini açıklayarak, davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının kısmen iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün miras yolu ile intikalen zilyetliğinde bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın vazgeçme nedeniyle reddine; davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne 103 ada 57 parselin tapu kaydının teknik bilirkişinin 29.9.2009 günlü rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 54,28 m2 bölümünün iptali ile davacı adına kayıtlı aynı ada 193 parsele eklenerek tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 103 ada 57 parsel, senetsizden ceddinden intikalen ve taksimen zilyetliği nedeniyle ev ve arsa vasfı ile 28.6.2004 tarihinde davalı ... adına tesbitle, itirazsız kesinleşmekle 13.7.2005 tarihinde sicil oluşmuştur. Davacı adına ev, eklentileri ve arsa vasfı ile kayıtlı 193 parsel de senetsizden tespit edilmiştir. Davacı, uyuşmazlığa konu taşınmaz bölümünün evinin önünde avlusu niteliğiyle zilyetliğinde olduğu iddiasıyla iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ise tespitin doğru bulunduğunu savunmuştur. Niza konusu taşınmaz bölümünün davalı adına tespit edilen parselin batı sınırı boyunca davacının parseline sınır teşkil eden kısım olduğu, davalı bölümün fiilen davacının avlusu içinde yer aldığı, ancak kar yağdığı zamanlar davalının bu yere çatısından karlarını kürüdüğü davacı tanıkları; köyün adetlerine göre ev yapanın sınırında kar atacak yerini boş bıraktığı, davalı taşınmaz bölümünün davalıya ait olduğu davalı tanıkları tarafından bildirilmiş, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmiştir. Zilyetlik maddi olaylardan olup, ispatı yazılı ve sözlü her tür delille mümkündür. Davacı ve davalı tanık listelerini sunmuş bulunmasına rağmen, mahkemece taraf tanıkları usulüne uygun olarak keşfe çağrılmamış, keşif mahallinde bulunan bir kısım taraf tanıkları dinlenerek, beyanlar arasındaki çelişki giderilmeden ve üstün tutulma nedeni bildirilmeksizin davacı tanıklarının beyanlarına değer verilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Mahkemece, usulünce belirlenecek yerel bilirkişi ile tarafların tanık listelerinde isimleri geçen tanıkların HUMK.nun 258 ve devamı maddeleri uyarınca keşif mahalline çağrılarak, dava konusu taşınmazın öncesinde kimin zilyetliğinde olduğu, zilyetliğin kimden kime ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, köyde çatılardan atılan karların izdüşümünde kalan yerlerin mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin yerleşmiş bir örf ve adet ile bir uygulama olup olmadığı, tespit tarihine kadar davacı ve davalı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilgilerine başvurulması, tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde giderilmesine çalışılması, teknik bilirkişiden uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünü gösterir ve infaza elverişli ölçekli kroki ve rapor alınması, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş bulunması doğru olmamıştır.
Davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 90,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.