20. Hukuk Dairesi 2016/8326 E. , 2017/1394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1993 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü, (... mahallesi) 101 ada 59 sayılı 9674,87 m² yüzölçümündeki taşınmazın 1989 yılında yapılan orman tahdit sınırlamasında ... lehine orman alanından 2/B madde uygulamasıyla çıkartıldığı ve beyanlar hanesine Süleyman Topuz mirasçıları tarafından kullanıldığı yönünde şerh verilerek ... adına tarla niteliğiyle tespit edilmiş, daha sonra tutanağın edinme bölümüne 01.08.1994 tarihinde “…beyanlar hanesindeki zilyetlik unsuru Genel Müdürlüğün 15.06.1994 tarih 1994/12 sayılı genelgeleri gereğince iptal edilmiştir…” şeklinde, 10.08.1994 tarihinde ise “…Kumluca Kadastro Mahkemesinin 17.05.1994 tarihli listesi ile 101 ada 59 ve 62 sayılı parsellere zilyedi tarafından 1988/203 Esas sayılı dosyayla Orman Genel Müdürlüğü aleyhine dava açıldığından 101 ada 59 ve 62 sayılı parsel yeri 59 nolu parsel tutanağında ekli olan 07.12.1988 tarihli dilekçesinde anlaşılacağı üzere şerhen davalı hale getirilmiş…” şeklinde ek şerhler konulmuştur.
Dava konusu parselin geldisi olan 101 ada 59 sayılı parselin kadastro çalışmasından önce gerçek kişiler tarafından açılan dava ile dava konusu yapılması nedeniyle hakkında Kumluca Kadastro Mahkemesinde görülen davada, Kumluca Kadastro Mahkemesinin 10.10.1997 gün ve 1995/13 – 1997/158 sayılı ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararıyla parselin orman olduğu gerekçesiyle gerçek kişilerin açtığı davanın reddine ve 101 ada 59 sayılı parselin orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
101 ada 59 sayılı parsel daha sonra yörede 2009-2010 yıllarında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeden güncellemeye tabi tutulmuş, bu çalışma sırasında 101 ada 59 sayılı parselin yüzölçümü 9960,83 m² olarak düzeltildikten sonra 101 ada 59 sayılı parsel; 101 ada 549, 550, 551, 552, 553, 554 ve 555 parsel sayılarıyla 7 parçaya ifraz edilmiş, bu ifraz sırasında parselin orman olan vasfı tarla olarak değiştirilmiş ve ifraz edilen tüm parsellerin tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte gerçek kişiler lehine kullanım şerhi konulmuştur.
Eldeki davanın konusu olan 466 ada 14 sayılı parsel bu ifraz işleminde 101 ada 549 parsel sayısı ve 1577,77 m² yüzölçümüyle beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte Süleyman oğlu ... lehine kullanım şerhi verilerek tarla niteliğiyle tapuya tescil edilmiş daha sonra yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan
-2- 2016/8326-2017/1394
yenileme kadastrosu sırasında şu anki parsel sayısı olan 466 ada 14 parsel sayısını almış ve yüzölçümü de 1575,71 m² olarak düzeltilmiştir.
Davacı ... vekili, 28.03.2013 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 466 ada 14 sayılı parselin geldisi olan 101 ada 59 sayılı parselin Kumluca Kadastro Mahkemesinin 1995/13 E, 1997/158 K, sayılı ilâmı ile orman vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verildiği halde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman sınırı dışına çıkartıldığı ve beyanlar hanesine de davalının adının yazıldığını ancak bu işlemin yasal dayanağının bulunmadığını beyanla, dava konusu parselin beyanlar hanesinde davalı adına olan zilyetlik şerhinin iptaline ve orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesi istekleriyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu Mavikent Karaöz mahallesi 466 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan zilyetlik ve orman dışına çıkarılma şerhlerinin iptaline, taşınmazın niteliğinin orman olarak değiştirilmesine, taşınmazın ... adına kayıtlı olmasından tescil konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan şerhlerin silinmesi ve taşınmazın tarla olan vasfının orman olarak değiştirilmesi isteğine ilişkindir.
Dava konusu taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında iken, Kumluca Kadastro Mahkemesinin 10.10.1997 gün ve 1995/13 – 1997/158 sayılı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararıyla orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Tapuda hükmen orman vasfıyla kayıtlı olan dava konusu parselin, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre 2009-2010 yıllarında yapılan kullanım kadastro çalışmasına konu yapılması (güncellemeye tabi tutulması) ve bu çalışmada taşınmazın orman olan vasfının tarla olarak değiştirilmesi ve beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte kullanıcı şerhi verilmesi işlemleri açık bir şekilde yasal dayanaktan yoksundur. Bu durumda, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, tapuda orman olarak kayıtlı bir taşınmazın 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastro çalışmasına tabi tutulması usulsüz olsa bile, davalı lehine tapunun beyanlar hanesine konulan kullanım şerhi bu çalışmada yani kadastro çalışması ile konulduğundan, davalının yargılama giderinden sorumlu tutulması ve aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununa 6099 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen 36/A maddesindeki düzenlemeye aykırıdır. Nevarki, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin 2, 3 ve 4 bentleri hükümden tamamen çıkartılarak bunların yerine, “3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanun ile eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı ... üzerinde bırakılmasına, yine aynı madde gereğince davacı ... lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.