21. Hukuk Dairesi 2014/18765 E. , 2015/706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ödeme emrinin iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı ..."nın ....AŞ"nin ortağı, yönetim kurulu üyesi ve özellikle 02.06.2003-17.07.2010 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı olduğu ve bu itibarla bu dönemde üst düzey yönetici sayılmasının gerektiği, 2009/17172 sayılı ödeme emrinin 2007/7-2009/2.aylara ait olduğu, davacının 22.08.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresinde 27.08.2012 tarihinde dava açtığı, Kurumun 12.03.2013 tarihli yazısına göre şirkete gönderilen ödeme emirlerinin bila tebliğ geri döndüğü ve şirket faaliyette olmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere "üst düzey yönetici" kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkesine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesine göre Anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir.Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği bildirilmişse de 506 sayılı Yasa 6183 sayılı Yasa"ya nazaran özel bir yasa olup uygulanma önceliğine sahiptir.
01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun"un 88.maddesinin 20.fıkrasına göre "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." Kanun"un bu düzenlemesine göre 01.07.2008 tarihinden itibaren Kurum alacaklarından sorumluluk için şirket yönetim kurulu üyesi olmak yeterlidir.
Somut olayda, davacının 17.05.2007 olağanüstü genel kurulda 3 yıl süre ile yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildiği, 30.03.2007 ve 31.05.2007 tarihli yönetim kurulu kararlarında başkan yardımcısı olarak imzasının bulunduğu, 17.07.2007 tarihli olağan genel kurulda yeniden 3 yıl süre ile yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildiği anlaşılmaktadır. Davacının ödeme emrine konu prim borcuna ilişkin dönemde yönetim kurulu başkan yardımcısı olması nedeniyle 506 sayılı Yasa"nın 80/12 ve 5510 sayılı Kanun"un 88.maddesinin 20.fıkrasına göre ödeme emrine konu Kurum alacağından sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.