Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10701
Karar No: 2017/2988
Karar Tarihi: 12.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10701 Esas 2017/2988 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendi adına tescilli olan taşınmazda 2/3 hissesinin diğer müşterek malik tarafından rızası dışında satın alınması ve kanuni önalım hakkının kulanılarak tescil talebiyle dava açmıştır. Davalı, taşınmazın fiili paylaşımının olduğunu ve satış senedinin gerçek değerinin altında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, önceki bir kararın bozulması üzerine taşınmazın eylemli paylaşımının araştırılması gerektiğine karar vermiş ancak bu araştırma yapılmadan hüküm verilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 2. Maddesi - Dürüstlük Kuralı.
14. Hukuk Dairesi         2016/10701 E.  ,  2017/2988 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteğinin masrafı olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Şanlıurfa İli Bozova İlçesi Karaca Köyünde kain 83 parsel sayılı taşınmazda 2/3 hissesi bulunduğunu, aynı taşınmazda 1/3 hissesi bulunan diğer müşterek malik Mehmet Ali Karageçi"nin bu hissesini 10/12/2010 tarih ve 3270 yevmiye no.lu satış senedi ile davacının rızası ve bilgisi dışında davalıya sattığını, kanuni önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, davacı ile dava konusu taşınmazda müşterek malik olan ... kardeşi olan ... gayriresmi eşi olduğunu ve Naciye adında bir kızları olduğunu, taşınmazın ... ileride geçimini sağlamak amacıyla herhangi bir bedel karşılığı olmadan ... adına satış gibi gösterilip tescil edildiğini, fiili paylaşım olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin, satış senedinde gösterilenden çok daha fazla olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulüne dair verilen karar 6. Hukuk Dairesinin 19.01.2012 tarihli kararı ile ‘’sair temyiz itirazlarının reddine...... mahallinde keşif yapılması, keşif yerinde tanıkların dinlenmesi fiili taksim olup olmadığı konusunda davalının ve varsa davacının karşı delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....’’ gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak, mahallinde keşif yapılmış ve fiili taksim bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK.nun 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını, duruşmada dinlenen davalı tanıkları ise taşınmazın üçe bölündüğünü ve bu şekilde kullanıldığını ifade etmiştir. Görüldüğü üzere taraf tanıkları beyanları arasındaki çelişki bulunduğu ve bu çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, davalının fiili taksime ilişkin savunması karşısında, taraf tanıkları ve tarafsız bilirkişiler taşınmazın başında dinlenerek, eylemli kullanma biçiminin arazi üzerinde gösterilmesinin istenilmesi, bilirkişiye keşfi izlemeye olanak sağlayacak şekilde kroki tanzim ettirilmesi ve yukarıda yazılı ilkeler gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi