11. Hukuk Dairesi 2019/954 E. , 2020/150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 29/11/2018 tarih ve 2016/35-2018/587 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili asıl davada, davalının müvekkili şirketin müdürlüğünü yaptığını, müdür olduğu dönemde naylon faturaları gerçeğe aykırı olarak şirket adına kestirdiğini, bu faturaların karşılığı olarak herhangi bir mal alınmadığı halde hayali ödeme yapıldığını, Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı"nın Denetim Grup Müdürlüğü vergi inceleme raporu ile faturaların gerçeğe aykırılığının sabit olduğunu, yine anılan faturaların müvekkili şirkete mazot alımı için keşide edildiğini ancak mazot alınmadığı gibi müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği alanda bu kadar mazotu bu kadar süre içinde kullanmasının mümkün olmadığını, davalının gerçekte alınmayan bir malın bedelinin şirket hesabından çıkışını yaptığını ve şirketi zarara uğrattığını, zimmetine para geçirdiğini, davalı tarafından kullanılan gerçek olmayan fatura bedeli toplamı olan 167.907,01 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davada, asıl davaya konu alacak bakımından faiz isteminin unutulduğunu ileri sürerek asıl davada talep edilen alacağa asıl dava tarihinden itibaren işleyecek yasal fazi ile asıl davadaki alacağın asıl dava tarihine kadar işlemiş faizine karşılık 74.094,00TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davaya konu faturaların tarihlerine bakıldığında zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, davacı şirketin gerçek dışı faturalardan ötürü Maliye ile tarhiyattan önce uzlaşma yoluna gittiğini, ilgili kurum ile uzlaştığını, tarhiyattan önce uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamayacağını ve hiçbir mercie şikayette bulunulamayacağını, bu durumda davacının kanunun bu hükmüne karşı dava açmasının zaten kanuna aykırılık teşkil ettiğini, kaldı ki faturalar ile mazot alımı yapıldığını, alımın gerçek olduğunu savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davalarda davalı hakkında açılan ceza davasında naylon faturalar ile hayali petrol alımı yapılarak şirketin zarara uğratılması nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verildiği, bu durumda davacı şirket zararından davalının sorumlu olduğu, hesap bilirkişisinden alınan rapora 166.937,19 TL şirketin alacaklı olduğu, birleşen dosya yönünden de asıl davada talep edilen alacağın asıl dava tarihine kadar 73.616,36 Tlişlemiş fazinin bulunduğu gerekçesi ile, asıl dava yönünden davanın kabulü ile 166.937,19 TL"nin davalıdan tahsilne, dava tarihinden sonra bu alacağa yasal %9 faiz yürütülmesine, birleşen dosya yönünden de davanın kabulü ile hesaplanan 73.616,36 TL"nin davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 12.324,11 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı vekilinden alınmasına, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.