12. Ceza Dairesi 2017/9905 E. , 2019/6758 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanıklar hakkında TCK"nın 89/1, 22/3, 89/2-b-e, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
Dosya içeriğine göre sanıklardan ...’in şoförü olarak çalıştığı çekici ile kamyon kullanmayı bilmeyen arkadaşı olan diğer sanık ...’a çekici kullanmayı öğretmek üzere aracın şoförlüğünü sanık ... yaptığı halde her ikisi de alkollü olarak trafiğe çıktıkları, sanık ...’ın idaresindeki çekici ile geceleyin şehir içindeki hız sınırının 30 km olarak tespit edildiği aydınlatma bulunan bölünmüş yolda seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağında park halinde bulunan iki araca ve karşıya geçmek üzere kaldırım yakınında kaplama üzerinde bulunan katılana çarparak 85 metre katılanı fren iziyle birlikte sürüklediği, kazadan yaklaşık 1,5 saat sonra yapılan ölçümde sanıklardan Seyfullah’ın 1,27 promil, diğer sanık ...’in de 1,85 promil alkollü olduğu, katılanın ise hayati tehlike geçirecek ve 6. derece kırık olacak şeklinde yaralanması ile sonuçlanan olayda,
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanıklardan Seyfullah asli, diğer sanık ... ise tali kusurlu olmakla birlikte yaralanmanın niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık ... hakkında üst sınırdan, diğer sanık ... hakkında ise üst sınıra yakın biçimde ceza tayini,
2- Sanık ...’in kamyon kullanmayı bilmeyen ve alkollü olduğunu bildiği sanık ...’ın meskun mahalde yol içerisinde kamyon kullanmasına imkan verdiği bu suretle kazanın meydana gelmesine zemin hazırladığı anlaşıldığından kazanın oluşumunda bilinçli taksirle hareket ettiğinde tereddüt bulunmamakla birlikte, bilinçli taksir oluşturan ihlalin alkollü olduğunu bildiği kamyon kullanmayı bilmeyen diğer sanığın aracı kullanmasına müsaade etmekten ibaret bulunduğu gözetilmeksizin, TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, 1/2 oranında artırılmak suretiyle sanık ... hakkında fazla ceza tayini, yine sanık ... hakkında bilinçli taksir oluşturan ihlalin 1,00 promilin üzerinde alkollü araç kullanmaktan ibaret olduğu gözetilmeden TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, 1/2 oranında artırılmak suretiyle sanık ... hakkında da fazla ceza tayini,
3-Taksirli hareketi bizzat araç kullanmaktan kaynaklanmayan sanık ... hakkında TCK’nın 53/6 maddesi gereğince ehliyetinin geçici olarak geri alınmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4- 5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca tayin olunacak güvenlik tedbirinin süresinin, fiilin ağırlığı ile orantılı, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık ...’ın sürücü belgesinin azami hadden 3 yıl süreyle geri alınmasına karar verilmesi
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.