21. Hukuk Dairesi 2014/2438 E. , 2015/674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Davacı, malulen emekli olmaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum"un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığının bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 01/08/2012 tarihi itibariyle 5510 sayılı kanunun 25. maddesinde öngörülen malulen emeklilik koşullarını gerçekleştirdiğinin ve takip eden aybaşı olan 01/09/2012 tarihi itibariyle aylık bağlanması gerektiğinin kabul ve tespitine karar verilmiştir.
Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.
5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurum tarafından verilen karara ilgililerin itirazı halinde durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurum"un birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulu"nca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"nde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan Yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak-sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Asker Hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulu"nca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu"nca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu"nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararı"na itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu"na gidilerek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davacının 26/04/2004 tarihli talebine istinaden yapılan araştırma neticesinde davalı kurumun 18/05/2004 tarihli yazısı ile davacının çalışma gücünün en az 2/3 sini kaybetmediğinin belirtildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 07/05/2010 tarihli kararında “sigortalının çalışma gücünün en az % 60 ını kaybetmediğinden malül sayılamayacağı”nın belirtildiği, 02/03/2012 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporu ile özetle dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre davacının Aralık 2011 tarihinden itibaren ve halihazır durumu itibariyle beden çalışma gücünün en az % 60 ını kaybetmiş durumda olduğunun bildirildiği, ancak bu raporların maluliyete ilişkin olarak çelişkili olduğu anlaşıldığından Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan çelişkiyi gideren ve maluliyet başlangıç tarihini belirten rapor alınmadan maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının maluliyetinin ve maluliyet başlangıç tarihinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi ile " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması, maluliyet oranının ve maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğunun saptanmasından sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.