5. Ceza Dairesi 2012/11218 E. , 2014/4309 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2012/175077
MAHKEMESİ : Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2010
NUMARASI : 2009/84 Esas, 2010/30 Karar
SUÇ : Rüşvet almak ve vermek
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar hakkında rüşvet almak ve vermek suçlarından kamu davası açıldığı, 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddelerine göre Hazinenin bu suçun zarar göreni olması sebebiyle davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağına sahip bulunduğu gözetilerek CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca Ç.. M.. adına katılma ve temyiz talebinde bulunan Hazine vekilinin katılma talebinin kabülüne, ancak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün rüşvet ve irtikap suçlarından zarar görmediği ve katılma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından Hazine vekilinin bu Müdürlük adına temyiz talebi ile tayin olunan ceza miktarına nazaran sanıklar Serkan ve Eyvaz’ın duruşmalı temyiz taleplerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca reddine ve dilekçesinin içeriğine göre Hazine vekilinin temyizinin sanıklar Mustafa ve Mesut haklarında kurulan beraet hükümlerine yönelik olduğu da gözetilerek inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar M.. A.. ve M.. Y.. haklarında verilen hükümlerin temyizen incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA.
Sanıklar S.. T.. ve E.. M.. haklarında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Olay tarihinde beraet eden sanıklardan M.. Y..’in tarihi eser alışverişi yapmak amacıyla Mustafa ile buluştuğu, sanık Mustafa’nın eşinden bankamatik kartını istediği, buluşma yerine gelen eşi ile birlikte bankamatikten para çekmeye gittiği, bu esnada Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipler Amirliğine bağlı ve resmi olarak görevli sanıklar Eyvaz ile Serkan’ın olay mahalline gelerek Mesut’a hitaben “siz bir şeyler çeviriyorsunuz, ikinizde bizimle emniyete geliyorsunuz” diyerek her ikisini ekip aracına alıp bir süre dolaştırıp, üzerlerini aradıkları bir şey bulamayınca yeniden Mesut’un aracının yanına geldikleri, burada da Eyvaz’ın ne işler çeviriyorsunuz diye sıkıştırması üzerine Mesut’un yanlarındaki objeleri göstererek Mustafa ile aralarında tarihi eser alışverişi olduğunu söylediği, sanık Serkan’ın araçta tarihi para olduğunu da tespit ettiği, tekrardan ekip aracına bindikleri, bu sırada Eyvaz’ın Mustafa ve Mesut’a ne kadar paranız var diye sorması üzerine Mesut’un 300 TL, Mustafa’nın da 200 TL. yi Eyvaz’a verdikleri, öncesinde araç içinde iken Mustafa’nın ayrıca Serkan’a verdiği 500 TL.yi de Serkan’ın Eyvaz’a teslim ettiği, ama sanıkların 1000 TL.nin yetmeyeceğini, saat üçe kadar bir 1000 TL. daha getirmelerini isteyerek kimliklerini verip ayrıldıkları iddiası ile açılan kamu davasında sanıkların asıl amaçlarının Mustafa ile birlikte hareket ederek, Mesut’tan para almak olduğu, Mustafa’nın üzerinde baskı kurulmasına elverişli bir suç unsuru bulunmadığı, Mustafa’nın Mesut’u kuşkulandırmamak için para verdiği, halbuki Eyvaz ile Mustafa’nın arkadaş oldukları, bu sebeple cezai soruşturmaya uğrayacağı tehdidiyle Mesut’a karşı irtikap suçunu işledikleri kabul edilmiş ise de;
Dosyanın incelenmesinde, sanık Mesut’un olay tarihinden yaklaşık bir buçuk ay sonra yaptığı şikayet ve fotoğraflı teşhis dışında sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin suçla bağlantılı ve doğrudan delil niteliği taşıyan bir bilgi, belge veya beyanın bulunmadığı, diğer üç sanığın tüm aşamalarda suçu inkar ettikleri, sanık Mustafa’nın bankamatikten parayı eşine vermek amacıyla çektiği yönündeki savunmasının tanık olarak dinlenen eşi tarafından doğrulandığı, telefon görüşmelerinin olay öncesinde birbirini tanıyan Eyvaz ile Mustafa veya Mesut ile Mustafa ya da polis memurlarının kendi aralarında yaptıkları görüşmeler olduğu, olay günü her dört sanığın da Tansaş’ın yanında bulundukları ve görüştükleri, belli bir süre bir arada kaldıkları sabit ise de, Eyvaz ve Serkan’ın bunu ihtiyaç gidermek için olay mahallindeki benzinlikte bulundukları sırada Mustafa’yı görünce Eyvaz’ın önceden tanıması sebebiyle bir müddet konuştukları biçiminde savundukları, bu savunmayı Mustafa’nın da teyit ettiği, bu esnada meydana gelen olayın ne olduğunun dosyaya delillerle yansımadığı, sanık Mesut’un satmaya çalıştığı ve kendisinin bizzat tarihi eser diye tanımladığı eşyaların ele geçirilememesi sebebiyle bunların niteliğinin de tespit edilemediği, eşyaların tarihi eser olması halinde cezai soruşturmaya uğrayacakları için eylemin rüşvet alma ve verme suçlarını oluşturacağı ve diğer sanıkların da mahkumiyeti gerekeceği ya da hep birlikte tarihi eser kaçakçılığı yaptıkları, anlaşmazlık sonucu Mesut’un şikayetçi olduğu veya mahkeme kabulü gibi soruşturma tehdidiyle parayı aldıkları, ancak tüm bu kabullerin varsayıma dayalı olduğu, kamu görevlisi sanıklar hakkında yapılan disiplin soruşturması raporunda da para aldıklarının kanıtlanamadığına dair tespit yapıldığı ve tüm bu tespitler nazara alındığında sanıkların atılı suçu işlediklerine dair dosyada her türlü şüpheden uzak somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve delil yetersizliğinden beraetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçelerle irtikap suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
5237 Sayılı TCK"nın 53/1-a maddesinde belirtilen hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle suçu işleyen sanıklar hakkında aynı yasanın 53/5. maddesinin tatbik edilmemesi,
Hükümlerden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 86. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK"nın 250/4. maddesinde suç konusunun değeri ve mağdurun ekonomik durumuna göre cezada indirim öngörülmesi karşısında, mahkemesince kurulan hükümlerde yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.