Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6708 Esas 2015/916 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6708
Karar No: 2015/916
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6708 Esas 2015/916 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu davada, davalılar tarafından yapılan bir icra takibine karşı itirazın iptali talebiyle dava açılmıştır. Ancak mahkeme, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiş ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, kefilin alacaklıya ifada bulunduğu anda zamanaşımının işlemeye başladığı ve bu davada da kefil olan davacıya karşı zamanaşımının kesildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kararın detayında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 155/2. ve 596/1. ve 596/5. maddeleri de açıklandı.
23. Hukuk Dairesi         2014/6708 E.  ,  2015/916 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalıların müvekkili koopeartif aracılığı ile ...bankasından kredi kullandıklarını, borcun ödenmemesi üzerine bankanın borcu müvekkili kooperatifin hesabından çektiğini, müvekkili tarafından bankaya ödenen miktarın davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, takip talebinde kredi sözleşmesinin ve ödeme dekontunun bulunmadığını, böyle bir sözleşme var ise imzaya itiraz ettiklerini, ayrıca borcun 2001 yılından kaldığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; alacağa dayanak gösterilen kredi sözleşmesinin son vade tarihinin 28.03.2002 tarihi olduğu, davanın ise 05.03.2014 tarihinde açıldığı, bu nedenle 6100 sayılı TBK"da öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, 6098 sayılı TBK"nın 155/2. maddesinde, zamanaşımının asıl borçluya karşı kesilmesi halinde kefile karşı da kesileceği, 596/1. maddesinde kefilin alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde onun haklarına halef olacağı, yine aynı Kanunu"nun 596/5. maddesinde, kefilin rücu hakkına ilişkin zamanaşımının, kefilin alacaklıya ifada bulunduğu anda işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.
    Somut olayda, davacı tarafından, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine dayanak kredi sözleşmesinde alacaklının ...bank, borçlunun ..., kefillerin..., ... ve ... .... olduğu, geri ödeme tarihlerinin 28.06.2000 ile 28.06.2002 arasında 8 taksit şeklinde belirlendiği kredi sözleşmesinde davacının da müştereken ve müteselsilen kefil olduğu, alınan kredinin geri ödemesinin yapılmaması üzerine, alacaklı davadışı ... Bankası tarafından 27.09.2002 tarihinde asıl borçlu ... ve kefil olan davalılar aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2002/238 sayılı dosyası ile takip yapıldığı, bu takip sonucu açılan itirazın iptali davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine 19. Hukuk Dairesi"nin 15.09.2006 tarih, 2006/2312 esas, 2006/8395 karar sayılı ilamı ile onandığı, onama kararı sonrası davalılar ve davadışı asıl borçlu aleyhine takibe devam edildiği, takip dosyasının 2007 yılında işlemsiz bırakılması sonrası 2008 yılında yenilenmesi neticesinde 2008/38 numarasını aldığı ve davacının müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla 22.10.2013 tarihinde ödeme yaparak borcu kapatması nedeniyle davadışı ...bankası"nın takipten feragat ettiği 24.12.2013 tarihinde işlemden kaldırılıncaya kadar icra dosyasında alacaklı tarafından işlem yapıldığı anlaşılmaktadır.

    ../..
    S.2.

    Bu durumda, alacaklı ...bankası"nın asıl borçlu ve işbu davanın davalıları aleyhine 2002 yılında takip yapmasıyla ve sonrasında yargılama ve takip sırasında yapılan bir kısım işlemlerle asıl borçluya karşı zamanaşımı kesildiğinden, kefil olan davacı kooperatife karşı da zamanaşımı kesilmiştir. Davacının, zamanaşımı süresi dolmayan borcu kefil sıfatıyla alacaklıya ödemesi nedeniyle alacaklının haklarına halef olduğu, rücu hakkına ilişkin zamanaşımının davacı kefilin alacaklıya ifada bulunduğu 22.10.2013 tarihinde işlemeye başlayacağı açık olup, icra takibinin de 23.01.2014 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla; davanın esasına girilerek tarafların delilleri toplanılıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.