Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11950
Karar No: 2017/2980
Karar Tarihi: 12.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11950 Esas 2017/2980 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafından açılan dava, yola müdahalenin men'i ve yıkım istemi üzerine hüküm verilmesi talebiyle açılmıştır. Davalının taşkın inşaat yapmak suretiyle yol boşluğuna müdahale ettiği tartışmasızdır. Ancak, maddi hataya dayalı bozma kararına uygun olarak düzenlenen hüküm, yok hükmündedir. Yargıtay'ın aleyhe bozma yasağı, Hukuk Usulünde de geçerlidir. Maddi hataya dayalı, hukuki sonuç doğurmayan bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 326/IV maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 307/IV maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2016/11950 E.  ,  2017/2980 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.05.2013 gününde verilen dilekçe ile yola müdahalenin men"i ve kal talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, yola elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle 748 sayılı parsel maliki tarafından, 749 ve 750 nolu parsellerin maliki aleyhine açılmış, mahkemece 06.06.2013 günlü bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 3.25 m"lik ve B harfi ile gösterilen bölümlere davalının elatmanın önlenmesine, A bölümündeki balkonun yıkılmasına, B bölümündeki çatının 749 ve 750 sayılı parsellerin sınırları içinde kalacak hale getirilmesine karar verilmiş, kararın sadece davalı tarafından temyizi üzerine Dairece, krokide B ile gösterilen 27.73 m2"lik bölüm yönünden de elatmanın önlenmesi ve yıkımına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra krokide B ile gösterilen bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalının taşkın inşaat yapmak suretiyle yol boşluğuna müdahale ettiği, yararlanma hakkına dayalı olarak gerçek kişilerin de yola elatmanın önlenmesini isteyebilecekleri tartışmasızdır.
    Öte yandan, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün meydana geleceği 09.05.1960 gün 21/9 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğidir. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlayabileceğimiz bu hal usul hukukunun vazgeçilmez temellerinden birisi olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Ne var ki, usuli kazanılmış hak kuralının istisnalarından birisi de maddi yanılgıya dayalı bozma kararına uyulmuş olmasıdır.

    Bu kapsamda vurgulanmalıdır ki, maddi hataya dayalı olan bir bozma kararına uyulmuş olunması halinde usuli kazanılmış hakka değer verilmesi mümkün değildir. Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmuş olması itibariyle kazanılmış hakkın bulunmadığından söz edilebilmesi için ancak Yargıtay Dairesinin vardığı sonuç, her türlü değer yargısının dışında, hiçbir suretle başka biçimde yorumlanamıyacak tartışmasız ve açık bir maddi hata olarak belirlenmelidir.
    Bir başka husus ta, taraflardan yalnız birinin temyiz etmiş olduğu hüküm, temyiz edenin aleyhine bozulamaz. Buna aleyhe bozma yasağı denir. Aleyhe bozma yasağı 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/IV, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 307/IV maddesinde açıkça hükme bağlandığı halde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda açık bir hükümle düzenlenmiş değildir. Yargıtay hükmü temyiz edenin aleyhine bozacak olursa, hükmü temyiz etmeyen diğer taraf lehine karar vermiş olur ki, bu durum hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğu ve istek dışı karar veremiyeceği (6100 sayılı HMK"nun 26. maddesi) ilkesine aykırı düşer. Bu nedenle Yargıtay"ın Yerleşmiş uygulamaları ile aleyhe bozma yasağının Hukuk Usulünde de geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Somut olayda; ilk karar davacı tarafından temyiz edilmemiş, sadece davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bu durumda davacı temyize gelmediğinden, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 06.06.2013 tarihli rapor ve krokide (B) harfi ile gösterilen 27,73 m2"lık bölüm bakımından elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma kararı maddi yanılgıya dayandığından mahkemece bozma ilamına uyularak kurulan hüküm, yok hükmündedir.
    Hal böyle olunca mahkemece, yerinde olan 01.11.2013 gün, 2013/780 Esas, 2013/1031 sayılı Karar gibi hüküm kurulması gerekir. Maddi hataya dayalı, hukuki sonuç doğurmayan bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.




    -KARŞI OY YAZISI-
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde

    görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, mahkeme kararının onanması düşüncesi ile sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi