Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 11.10.2010 tarih, 10106-22891 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece, borçlunun ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiş, işbu karar borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.10.2010 tarih ve 2010/10106-22891 sayılı ilamı ile bozulmuş, bu kez alacaklı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de, bilahare taraf vekillerince imzalanan 13.04.2011 tarihli dilekçe ile davacı vekilinin davadan ve temyiz isteminden, davalı vekilinin de karar düzeltme talebinden vazgeçtikleri, her iki vekilin de vekaletnamelerinde anılan konulara ilişkin yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
HGK’nun 20.09.1995 tarih ve 1995/12-661 E. – 1995/763 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda, öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesi gerektiğinden, Dairemizin bozma kararının kaldırılarak davacı vekilinin davadan feragatı hakkında bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ  : 1) Dairemizin 11.10.2010 tarih ve 2010/10106-22891 sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına,
2- Davacı vekilinin davadan feragati hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.