19. Hukuk Dairesi 2016/7084 E. , 2016/14611 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali ve karşı tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı, davacı-karşı davalı vekilince katılma yolu ile duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı vekili Av.... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı-karşı davalı vekili, kumaş ticareti ile uğraşan müvekkilinin Mayıs 2013 tarihinden itibaren davalı yana kumaş satıp teslim ettiğini, bu ticari ilişki kapsamında davalının müvekkiline ödemeler yaptığını, ancak 03.03.2014 takip tarihinde ödenmemiş 50.120,65 TL borç bulunduğundan bu miktar üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin tamamına itiraz eden davalının aynı tarihte müvekkiline 28.520,66 TL ödeme yaptığını, ancak kısmi ödemenin icra takip tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle asıl alacak dışında icra masrafları, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı ve vekâlet ücretinden kaynaklanan borçların da ödenmesi gerektiğini, dolayısıyla icra takibinden sonra yapılan ödemenin borcu ve fer’ilerini ortadan kaldırmadığını iddia ederek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde ve karşı davasında, davacının müvekkilinden bir alacağının olmadığını, aksine davacının yaptığı ayıplı işler nedeniyle dava dışı şirketin müvekkiline kestiği reklamasyon faturası nedeniyle müvekkilinin davacı şirketten alacağının bulunduğunu savunarak, asıl davanın reddine, karşı dava olarak 14.254,92 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin menkul satış sözleşmesi olduğu, davalının davacıdan kumaş satın aldığı, alınan kumaşlarda renk farkı şeklinde açık ayıbın bulunduğu, ancak bu ayıbın süresi içinde davacıya ihbar edilmediği, davalının ayıba karşı tekeffül hükümlerinden yararlanamayacağı, bu sebeple ayıp sebebiyle uğranıldığı iddia edilen zarar talebini içeren karşı davanın reddi gerektiği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 50.120,65 TL alacağının bulunduğu, takip tarihinden sonra 12.03.2014 tarihinde davalı tarafından 28.520,66 TL davacıya ödemede bulunulduğu, bu miktarın talep edilen rakamdan düşülmesi gerektiği, sonuç itibariyle davacının 21.599,99 TL alacağının kaldığı, bu miktara takip tarihinden itibaren % 11,75 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi gerektiği, takip tarihi ile kısmi ödemenin yapıldığı tarih arasında işleyen faiz, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretinin İcra Müdürlüğü’nce infazda dikkate alınması gerektiği, asıl dava itirazın iptali davası olduğundan takipten sonra ve davadan önce 12.03.2014 tarihinde davalı tarafından yapılan 28.520,66 TL ödeme nedeniyle bu miktar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, hükmolunan alacağın faturalara dayanması nedeniyle likid olduğu gerekçesiyle, asıl davanın 21.599,99 TL alacak üzerinden kısmen kabulüne, bu miktar üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takipten sonra yapılan 28.520,66 TL’lik ödeme açısından davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davacının iş bu kısma ilişkin isteminin dava şartı yokluğundan reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalı-karşı davacıdan alınmasına, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.