16. Hukuk Dairesi 2017/5078 E. , 2021/2348 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 230 ada 13 parsel sayılı 8.076,35 metrekare, 231 ada 2 parsel sayılı 6.091,07 metrekare ve 232 ada 2 parsel 28.796,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Abdülaziz Ekinci tapu kaydı, irsen intikal, satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 230 ada 13 parsel ve 231 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tamamına ve 232 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen bölümü ifraz edilerek bu bölüme ait tapu kayıtlarının iptali ve tarla vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmazlar üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gibi, dayanağı olan tapu kayıtlarının da davacının iddialarını kısmen destekler nitelikte olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde tapu kaydına ve zilyetliğe dayanmış olup, ön inceleme duruşmasında davanın zilyetliğe dayalı olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, davacının tapu kaydına dayanıp dayanmadığı kesin olarak belirlenmemiş, mahallinde yapılan keşifte tapu kayıtları usulünce uygulanarak kapsamları denetlemeye elverişli şekilde tespit edilmemiş, dava konusu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, taşınmazların niteliğini ve kullanım durumlarını belirlemeye elverişli olmayan ziraatçi bilirkişi raporu ve hava fotoğrafı incelemesi ile yetinilmiş ve çekişmeli 232 ada 2 parsel sayılı taşınmazın sınırında çay bulunmasına rağmen keşfe jeolog bilirkişi götürülerek, taşınmazın çay yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve çayın aktif etki alanında bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın zilyetliğe dayalı olduğunun belirlenmiş olması karşısında, ön inceleme duruşmasındaki beyanlarda dikkate alınmak suretiyle, davacıya tapu kaydına dayanıp dayanmadığı sorularak açıklığa kavuşturulmalı, davacı tarafın tapu kaydına dayanması halinde dayanılan tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, tapu kayıtları ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazlara ait kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları istenmeli; dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilerek dosyasına konulmalı; taşınmazlara ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, orman mühendisi bilirkişisi, jeolog bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, davacı yanın tapu kaydına dayanması halinde öncelikle davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek, tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrınca, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazlarda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, kayıt uygulamasını gösterir şekilde, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar- ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki ziratçı bilirkişi raporunu irdeler mahiyette, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye, hava ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli; jeoloji mühendisi bilirkişiden, dava konusu 232 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kuzey sınırında çay bulunduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından toprak doldurulmak suretiyle kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; orman bilirkişisinden ise, çekişmeli taşınmazların orman yasalarına göre durumunu, orman niteliğinde olup olmadığını, ormandan açılıp toprak taşınmak suretiyle kazanılıp kazanılmadığını, orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığını açıklayan, önceki bilirkişi raporunun da değerlendirildiği, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli; davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak, varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.