11. Hukuk Dairesi 2017/1821 E. , 2018/7179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 22/09/2016 tarih ve 2015/327 E. - 2016/529 K. sayılı dosyasında verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 28/02/2017 tarih ve 2017/92-2017/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil firmanın ... ilinin en büyük ticari işletmesi olduğunu, davalının ... isimli sendikanın başkanı olduğunu söyleyerek müvekkil firmanın ... deki üretim tesisinde örgütlenmeye çalıştığını iddia ederek aldatıcı karalayıcı tehditvari ve dürüstlükle bağdaşmayacak şekilde faaliyette bulunduğunu, ... ve ... isimli eski firma çalışanları vasıtası ile işçilerin E-Devlet şifrelerinin alındığı ve bu işçilerin rızaları hilafına sendika kayıtları yapıldığını, daha sonra işçilerin gönüllü olarak yaptıkları iptal sonrasında müvekkil firmayı sendikal örgütlenmeyi engellediği iddiasıyla ticaret yaptığı firmalara ve sanal ortamda kendisine ait adreste ifşa etmeye başladığını, davalı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına 2015/5749 Soruşturma sayısı ile suç duyurusu yapıldığını ileri sürerek davalının sanal ortamda yapılan asılsız haberlerin tedbiren durdurulmasını, fiillerin haksız olduğunun tespitini, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan yanıltıcı beyanların düzeltilmesini, davacı firmanın kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı 50,000 TL manevi tazminata ya da bu haksız saldırıyı kınayan bir karar verilerek bunun ulusal bir gazetede yayımlanmasını talep etmiştir
Davalı vekili, müvekkilinin sendika kurucusu olduğunu, iş yerinde örgütlenme çalışmaları dışında bir faaliyette bulunmadığını, iş yerinde çalışan işçilerin davacı iş verene karşı açtıkları işe iade ve sendikal tazminat davalarının mevcut olduğunu, davacının sendikal faaliyetleri engellemek amacıyla çalışanları işten çıkardığını, müvekkilinin sosyal medyada paylaştığı yazıların işçilerin örgütlenme faaliyetleri hakkında bilgilenmesi amacıyla yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sosyal medyadaki paylaşımlarıyla davacı firmanın faaliyetlerini yanlış yanıltıcı olarak incitici açıklamalarla kötülediği, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla davacı firma hakkında gerçek olmayan ifadeler kullanarak davacının müşterilerinin azalması tehlikesiyle karşılaşmasına neden olduğu, bu şekilde davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği, ... içi ve ... dışında sipariş alarak üretim yapan davacı firmanın dava konusu haksız rekabet teşkil eden eylemlerden dolayı piyasada zarar gören itibarının korunması ve davalının manevi tazminat değilde haksız saldırıyı kınayan bir karar verilerek ulusal bir gazetede yayımlanmasına ilişkin giderlerle yükümlü tutulması gerektiğini hak ve adelet ilkelerine daha uygun olacağı gerekçesi ile davalının internet ortamında attığı maillerin ve yaptığı paylaşımların haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, karar kesinleştiğinde karar özetinin masrafın davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan Ulusal bir gazetede bir kez ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, 21.11.2016 Pazartesi günü tebliğ alınan gerekçeli karar için, iki haftalık istinaf süresi 05.12.2016 Pazartesi günü dolacağından, HMK"nın 352. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.