23. Hukuk Dairesi 2014/5437 E. , 2015/901 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre inşa edilecek 19 konuttan beş tanesinin inşaat ruhsatı alındıktan sonra 40 ay içerisinde müvekkiline teslim edilmesi gerektiğini, dokuz adet konut için 30.05.1997 tarihinde, 8 adet konut için ise 27.05.1999 tarihinde inşaat ruhsatı alındığını, daha sonra taraflar arasında 07.02.2002 tarihli adi yazılı şekilde düzenlenmiş ek sözleşme yapılarak teslim süresinin uzatıldığını, sözleşme hükümlerinin geçen süre zarfında ifa edilmemesi nedeniyle davalıya 30.07.2003 tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede davalıya edimlerini yerine getirmesi için 31.12.2003 tarihine kadar mehil verildiğini ancak, davalının verilen süre içerisinde edimlerini yerine getiremediğini, müvekkilinin tüm iyiniyetiyle sözleşmenin aynen ifasını beklediğini ancak yapım çalışmalarının durması, inşaat halindeki yapıların çürümeye terk edilmesi, kooperatifte gelen üye istifaları ile kooperatifin tasfiyesinin gerekmesi nedeniyle BK"nın 107. maddesi uyarınca davalının içinde bulunduğu durumda süre vermenin etkisiz olacağından müvekkili açısından BK"nın 106. maddesinde belirtilen sözleşmeyi feshetme mecburiyeti doğduğunu ileri sürerek, ... 2. Noterliği"nin 24.08.1995 tarih ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve eklerinin feshini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatların bitirilmeme nedeninin üyelerin peş peşe istifa etmesi olduğunu, gelen istifaların fiili durum itibariyle tüzelkişiliğin kaybına yol açtığını, ortak sayısının üçe düştüğünü, organları temsil edecek sayıda ortak kalmadığından kooperatifin tüzelkişiliğinin tartışmalı hale geldiğini, bunun yanında inşaatların yapımı sırasında ruhsat alabilmek için davacıya ait arsanın yanındaki arsanın da alınmak zorunda kalındığını, ruhsat alımı sırasında problem teşkil etmemesi için davacı adına tescil edildiğini, yine sözleşme ile kooperatif tarafından yapılması kararlaştırılan ..."daki iki adet dubleks dairenin beş ay içerisinde inşa edilerek davacıya teslim edildiğini, bu hususun da dikkate alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.04.2013 tarih ve 1579 E, 2760 K. sayılı ilamıyla, taraflar arasında önce 24.08.1995 tarih ve ... yevmiye no"lu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı akabinde de 07.02.2002 tarihli adi yazılı ek sözleşmenin yapıldığı, 24.08.1995 tarihli sözleşmeye gereğince davalı yüklenicinin, davacı arsa sahibine ait ... ili, ... ilçesi, ... mevki 739 ada, 2 nolu parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 19 adet dubleks villa yapım işini üstlendiği, bunlardan 14 adedinin davalıya kalan 5 tanesinin davacıya verilmesinin kararlaştırıldığı ve yine ayrıca davacıya ait ... İli, ... İlçesi, .../...
S.2.
... Köyü, ....ı mevkii 136 ada, 10 parselde bulunan taşınmaza davalı yüklenici tarafından davacıya ait olmak üzere 2 adet dubleks daire yapım işinin yükümlendiğinin anlaşıldığı, mahkemece, davalının süresinde konutları tamamlamadığı ve davacıya teslim edemediği, yapılan imalatın ortalamasının %12 seviyesinde olduğu gerekçesiyle sözleşmenin ... ilçesi 739 ada, 2 parsel yönünden feshine karar verildiği, mahkemece yalnızca ..."de bulunan taşınmaz üzerinde keşif yapıldığı, bilirkişilerce yalnızca anılan taşınmaz üzerinde bulunan inşaatlarla ilgili inceleme yapılarak inşaat seviyesi belirlendiği ve yine mahkemece sadece bu parsellerle sınırlı olarak sözleşme ve eklerinin feshine karar verildiği, davalı vekilinin, bilirkişi raporuna itiraz ederek, ..."ndaki 2 adet dairenin davacıya teslim edildiğini, bu iki dairenin de dahil edilmesi suretiyle sözleşmenin bir bütün olarak ele alınıp, inşaat seviyesinin belirlenmesi gerektiğini bildirdiği halde, mahkemece bu itiraz üzerinde durulmadığı ve ek rapor alınmadığı, bu haliyle mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı, mahkemece ..."nda bulunan dubleks daireler üzerinde de inceleme yapılıp sözleşme kapsamındaki tüm inşaatların ulaştığı seviye ile ilgili bilirkişi kurulundan ek rapor alındıktan sonra 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca somut olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda TMK"nın 2. maddesi hükmü gözetilmek kaydıyla gerek 15. Hukuk Dairesi"nin ve Dairemiz"in gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun kararlarında inşaatın %90 ve üzeri oranına ulaşması ve ayrıca kalan eksik işlerin de sözleşmede amaçlanan kullanıma engel oluşturmadığının belirlenmesi halinde ileriye etkili fesih koşullarının gerçekleştiğinin gözetilmesi, bu koşulların gerçekleşmemesi halinde sözleşmenin geriye etkili fesih koşullarının oluştuğu sonucuna varılarak istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davalı vekilinin inşaatın seviyesine ilişkin rapora itirazı üzerinde durulmadan ve gerekçede tartışılmadan yazılı şekilde sözleşmenin kısmen feshine karar verilmesinin eksik incelemeye dayalı olduğu belirtilerek, bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ... ve ... ilçelerinde bulunan tüm inşaatların ulaştığı seviye konusunda bilirkişiden alınan 19.02.2014 tarihli rapor ile tüm inşaatların ulaştığı seviyenin %15 olduğunun anlaşıldığı, sözleşmede geriye etkili fesih koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... 2. Noterliği"nin 24.08.1995 tarih ve ... yevmiye no"lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesi ve eklerinin feshine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.