Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1538
Karar No: 2018/7172

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1538 Esas 2018/7172 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1538 E.  ,  2018/7172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/10/2016 tarih ve 2015/379 E-2016/439 K. sayılı kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/114-2017/108 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilince 29.05.2014 tarihinde yapılan, 2014/6677-1 kod numaralı, cam balkon tekerleği ürünlerini içeren tasarım tescil başvurusuna davalı şirketçe 2010/5950 ve 2008/5835 sayılı faydalı model belgesi tescillerine dayanılarak, başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığından bahisle itirazı üzerine ... ..."nın kararıyla davalı itirazının kabul edildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, seçenek özgürlüğünün bulunmadığından cam balkon sistemlerinin tekerleklerinin teknik fonksiyonlarını ifa edebilmeleri için anılan biçimde üretilmelerinin zorunlu olduğunu, başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunduğunu ileri sürerek, ... ..."nın 2015/T-429 sayılı kararının iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Cam Balkon San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, dava konusu tasarımının, yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, itiraza mesnet marka ve ambalaj kompozisyonlarına konu ürünlerin kamuya sunum tarihinin, davacının tasarım başvuru tarihinden daha eski olduğu, davacının 29.05.2014 tarihinde gerçekleştirdiği, 2014/6677-1 sayılı tasarımın, davalının itiraz ve yargılamada istinat ettiği davalı şirkete ait 2010/5950 ve 2008/5835 sayılı faydalı model belgelerindeki görsellerde yer alan ürünlerin görünümünden hareketle gerçekleştirildiği, onların mevcut görünümüne, yani mevcut tasarımlara ek, onlarda bir değişiklik,
    onlardan bir sapma niteliği taşıdığı, başvuru konusu 2014/6677-1 sayılı tasarımın konusu olan ürünlerin biçimi ile davalı şirketin ticaret mevkiine koyarak kamuya sunumunu gerçekleştirdiği ürünlerin biçimleri arasındaki farklılıkların sonrakinin mevcut önceki tasarım esas alınarak, ondan hareketle yapılmış olduğundan küçük kabul edilebileceği, zira genel izlenimde belirgin bir farklılık yaratmaya elverişli bulunmadığı, özetle başvuru konusu tasarımların yeni olmadığı, davalı tasarımlarının, davacının tasarımının tescil tarihinde ülke içerisinde piyasaya sunulmuş olduğu, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların, ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada, başvuru konusu 2014/6677-1 sayılı tasarım başvurusunun konusu olan ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan daha önce tescil edilerek veya ticaret mevkiine konularak kamuya sunuldukları konusunda tartışma bulunmayan davalının itiraz ve yargılamada istinat ettiği 2010/5950 ve 2008/5835 sayılı FMB"lerindeki görsellerde yer alan ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunmadığı, aralarında mevcut olan farklılıkların, ürünlerin genel görünüme olan etki ve katkısı nazara alındığında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde belirgin farklılığı doğurmaya yetmediği, kaldı ki anılan ürünlerin tasarlanması için davalının seçenek özgürlüğünün olduğu, özetle davacıya ait 2014/6677-1 sayılı tasarımların ayırt edicilik vasfının da bulunmadığı, ayrıca, yargılamaya konu başvuru konusu kapı kasa profili tasarımlarının koruma kapsamına alınmak istenilen görünümlerinin son kullanım esnasında görünebilirlik vasfının bulunmadığı, yargılama konusu tasarımların, üç boyutlu olduğu, davacının tescil olunan 2014/6677-1 sayılı tasarımın konusunun, cam balkon sistemlerinin profilleri içerisinde kullanılan tekerleklere ilişkin mekanizmayı içerdiği, aslında belgeye ekli tasarımı açıklayan görsel anlatım ve tarifnamesine göz atıldığında mücerret anılan ürünün teknik özelliklerinin ve biçiminin korunmasının amaçlandığı, davalının yargılama konusu olan tasarım tescilinde, tescil ile korumak istediği ürünün biçiminin normal kullanım esnasında görünmediği, yargılama konusu profiller içerisinde kullanılan tekerlek mekanizmalarının tek başına kullanılmadığı, diğer bağlantı elemanları ile pencere ve kapının görünen dış yüzeyinin iç kısmına monte edilerek bir sistem hâline getirildiği ve birden çok bileşenden oluşan bileşik bir ürünün parçaları konumunda olduğu, bu kapı ve pencere kasa profili ürünleri içerisinde kullanılan tasarım konusu tekerlek mekanizmaları ürününün, ilk anda görülebilir olma şartını taşıdıkları halde, bileşik ürünün bir parçası konumuna getirildiklerinde görünebilir olma vasıflarını kaybettiği, zira kapı ve pencere kapama sistemi oluştuktan sonra görünen kısımlarının altında görünmeyecek şekilde fonksiyonel biçimde kullanıldığı,oysa bir tasarımın korunmasının temel şartı olan görünebilirliğin, son kullanım esnasında olacağı, birden çok bileşenden oluşan ve bileşik bir ürün olan bir pencere veya kapı içerisindeki tekerlek mekanizmaları ürününün, ancak bileşenlerinin bir araya getirilmesinden sonra sonra kullanılabileceği, işte bu son kullanım esnasında, davacının koruma altına almak istediği işlevselliği sağlayan profillerin içerisindeki tekerlek mekanizmaları ürününün normal kullanım esnasında görünmeyen iç kesitte kaldığından ürünün dış biçimi dışında, iç kesitinde kalan unsurlara korumayı sağlayacak biçimde tescil olunan yargılama konusu ürünlerin biçiminin tescilinin ayrıca bu nedenle de mümkün olmadığı, dolayısıyla, ortada 554 sayılı KHK’ya göre korunabilecek görünebilir bir tasarım bulunmadığı, ayrıca yargılama konusu tasarımların 554 sayılı KHK’nın 3. madde kapsamına girmeyen bir tasarım olduğu, bu maddeye dayanarak ...’nin daha başlangıçta başvuruyu geri çevirmesinin yahut reddetmesinin gerektiği ancak, böyle bir reddin gerçekleşmediği ve tasarımların tescil olunduğu, bu eksikliğin, ayrıca bir ret ve hükümsüzlük nedeni olduğu, mutlak tescil engeli getiren 554 sayılı KHK’nın 3 ve 32. madde hükümlerinin, açılan ... kararlarının iptali ve hatta hükümsüzlük istemli davalarda re’sen gözetilmesinin gerektiği, ... kararının ayrıca bu nedenle de sonucu itibariyle doğru olduğu, davacının 2014/12827 sayılı FMB sahibi olması, ürünler aynı olsa bile tasarım tescilini zorunlu kılmayacağı, çünkü FMB ile tasarımın tescil koşullarının birbirinden farklı olduğu, davacının, 2014/6676 sayılı tasarım başvurusunun reddi kararı hakkında bir dava olmadığından burada bir yargı belirtilmesinin gerekli olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19.11.2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi