MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 28/01/2016 gün ve 2014/20577 – 2016/1481 sayılı bozma kararına karşı mahkemesince direnme kararı verilmesi üzere dosyanın gönderildiği Yüksek Ceza Genel Kurulunun 14/12/2016 gün ve 2016/1205 – 2016/1507 sayılı gönderme kararı ile dosyanın dairemize gönderilmesi üzerine 5271 sayılı CMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 307. maddenin 3. fıkrası uyarınca yapılan inceleme sonucu her ne kadar mahkemesince direnme kararı verildiği belirtilmiş ise de, direnme kararında bozmadan önce verilen kararda yer verilmeyen yeni gerekçeler gösterildiği ve bu itibarla mahkemenin verdiği kararın direnme kararı olmayıp bozmaya uyularak verilmiş bir karar olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Bozma ilamımızda belirtildiği üzere,
1-Hırsızlık suçundan kurulan hükümle ilgili olarak; katılanan beyanında, sanıkla suça konu aracın satışı konusunda anlaştıklarını, sanığın aracı sanayide ustaya baktırdıktan sonra parayı vereceğini söylemesi üzerine aracını sanığa teslim ettiğini, sanığın da savunmasında katılandan aracı 2000 TL"ye satın aldığını, 1000 TL"sini verdiğini kalanı da cezaevine girdiği için veremediğini savunması ve müştekinin suç tarihinden dört veya beş ay sonra şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında, davaya konu olayın sanıkla müşteki arasında hukuki ihtilaf niteliği taşıdığı, sanığın hırsızlık kastıyla hareket ettiğine ilişkin mahkumiyetine yetecek nitelikte kanıt bulunmadığı gözetilerek, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Tehdit suçundan kurulan hükümle ilgili olarak; katılanın soruşturma aşamasında sanığın kendisini telefonla tehdit ettiğine dair tanığı bulunmadığını söylemesine rağmen sonradan oğlu olan ..."i tanık olarak göstermesi dışında, cezalandırılmasına yeterli, her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı kanıtların neler olduğu karar yerinde açıklanıp gösterilmeden yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.