Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3826 Esas 2021/5098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3826
Karar No: 2021/5098

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3826 Esas 2021/5098 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin vermiş olduğu kararda, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin aynı sebebe dayalı birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, feriler yönünden hüküm kurulduğu ve tarafların istinaf kanun yoluna başvurdukları anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesi sonucunda, davacı-davalı kadına atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurunun varlığı gerekir. Buna göre erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmesi gerekirken, hüküm kurulması doğru görülmediği için karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi: \"Eşlerden biri, evliliğin sarsılması sebebiyle diğerinden ayrılık kararını aldığını mahkemeye belgeleyerek başvurursa, mahkeme ayrılık kararını verir. Ayrılığa karar verilebilmesi için diğer eşin kusurunun da sebep olduğunun anlaşılması gerekir.\"
2. Hukuk Dairesi         2021/3826 E.  ,  2021/5098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin aynı hukuki nedene dayalı birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davaların kabulüne karar verilerek feriler yönünden hüküm kurulmuş ve hükme karşı taraflarca birbirlerinin kabul edilen davaları ile feriler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi; erkeğin bütün, kadının ise kusur belirlemesi ile ferilerin miktarı dışındaki başvurularının esastan reddine karar vermiştir. Taraflar bölge adliye mahkemesi kararında belirtilen istinaf sebepleri ile aynı yönlerden temyize başvurmuştur.
    Dosyanın tetkikinden, davalı-davacı erkeğin kadına 04/11/2015 tarihinde terk ihtarı çektiği, asıl davanın 28/12/2015 ve birleşen davanın 10/02/2016 tarihinde açıldığı ve her iki tarafın da dilekçelerinde terk ihtarına delil olarak dayandıkları anlaşılmıştır. Davalı-davacı eş terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylar da Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemez. İhtar istek tarihinden sonra davacı-davalı kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu"nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurunun varlığı gerekir. Davacı-davalı kadına atfedilebilecek bir kusur bulunmadığına göre, erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA; bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.06.2021 (Pzt.)





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.