11. Hukuk Dairesi 2017/1701 E. , 2018/7170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 26/10/2016 tarih ve 2016/57 E-2016/345 K. sayılı dosyasında verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/02/2017 tarih ve 2017/37-2017/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının babası ile davalı şirketin kurucusunun kardeş olduğunu, davacının isim ve soyadından oluşan "..." marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin ... , ... , ... , ... ... , ... , ..., ... +ŞEKİL, ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... +ŞEKİL, ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... markalarına dayanarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine davalı ... ..."nın davacının başvurusunu reddettiğini ve markanın tescil edilmediğini, davacının isim ve soyismini kullanmasının engellendiğini, davalı şirket yetkililerinin aile üyelerinin ""..."" ibaresinin kullanmasına önceden muvafakat verdiğini, işaretlerin zaten ayırt edici olduğunu, ortalama tüketicilerin bu markanın redde mesnet markalardan farklı olduğunu ileri sürerek ... kararının iptalini, markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin ""..."" markalarının tanınmışlık vasfının bulunduğu, tescilli marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik arzettiği, markalar arasında farklılıklar olsa da bu farkların markaları arasındaki benzerliği engellemediğini, davalı markaları ile başvuru konusu işaretin mal ve hizmet sınıflarının aynı türden olduğu, markanın kullanımına ve tesciline muvafakat verildiği iddiasının ancak yazılı delille ispat olunabileceği, dosyada davacının yazılı delil sunmadığı, başvuru konusu işaretin davacının adı ve soyadından oluşmasına rağmen davalı markalarının tescile engel olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
... BAM 20. Hukuk Dairesince dosya üzerinden yapılan incelemede, tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde yasaya ve usule aykırılık olmadığı gerekçesiyle davacı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekili tarafınca yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.