Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12497
Karar No: 2017/2949
Karar Tarihi: 11.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12497 Esas 2017/2949 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir inşaat sözleşmesine dayanarak 6 nolu mesken cinsli bölümü satın aldı ve tapuda 5 numaralı daire olarak kaydedildi. Daha sonra davacılar, yargılamanın yenilenmesi sonucu 5 nolu dairenin davacılar adına tesciline karar verildi ancak arsa sahipleri tarafından yapılan numarataj hatası nedeniyle tescile konu olan dairenin 5 nolu yerine 6 nolu dairenin tescil edildiği belirtildi. Davacılar, arsa sahipleri adına kayıtlı 5 nolu bölümün kendileri adına tescil edilmesi için dava açtılar ancak mahkeme, numarataj hatası yapılmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Daire ise davacıların şahsi hak kazanıp kazanmadığının incelenmesi gerektiği yönünde karar aldı. Ancak davacıların vekili davayı açtıkları tarihten önce istifa etmişti ve dava sürecinde tebligatlarının bila ikmal geri döndüğü belirtildi. Bu nedenle davacıların açılmamış sayıldığı karar verildi. Karara yapılan temyiz itirazında, davacıların tüketici haklarına atıfta bulunuldu ve mahkemenin kamu düzeninden kaynaklanan görev hususunu gözetmediği belirtildi. 6502 sayılı
14. Hukuk Dairesi         2016/12497 E.  ,  2017/2949 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.1992 ve 21.05.1992 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; HUMK 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 22.03.2001 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacılar vekili 08.12.1992 ve 21.05.1992 tarihli dilekçeleri ile davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahipleri arasındaki 1985 tarihli inşaat sözleşmesine göre yükleniciye bırakılan 6 nolu mesken cinsli bölümü satın aldıklarını ve yüklenici aleyhine Karşıyaka 4.As.H.1990/80- 1991/479 sayılı ve 14.H.D.den geçip kesinleşen dosya ile 6 nolu bölümün davacılar adına tesciline karar verildiğini ancak, kat irtifakı kurulurken numarataj hilesi ile davacılara satılan bölümün 5 numaralı daire olarak tapuya yazıldığını, tavzih istemlerinin reddedildiğini, dava devam ederken yükleniciye karşı açtıkları ilk davada yargılamanın yenilenmesini isteyip 1994/351- 1118 sayılı hüküm ile dava kabul edilip 5 nolu dairenin davacılar adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek arsa sahipleri adına kayıtlı 5 nolu bölümün davacılar adına tescilini istemiştir.
    Davalı arsa sahipleri yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece 29.03.1995 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen rapora göre kat irtifakı kurulurken numarataj hatası yapılmadığı gerekçesi ile davanın ve bu dosya ile birleştirilen 1993/373 sayılı davaların reddine karar verilmiştir.
    Davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce; davacının belirtmiş olduğu davalarda davalı arsa sahipleri taraf olmadıkları için kendilerini bağlamayacağı, ancak 5 ve 6 nolu bölümlerin inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye ait olup B.K.162 vd. maddeleri gereğince yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği, davacıların şahsi hak kazanıp kazanmadığının incelenmesi gerektiği yönünden 1999/7472-7431 sayılı ilamı ile 01.11.1999 tarihinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacılar vekilinin 08.06.2000 tarihli istifa dilekçesine göre dilekçede belirtilen davacıların adreslerine yapılan tebligatın bila ikmal geri döndüğü, davacıların savcılık araştırmasına göre adreslerinin tespit edilemediği, zapta yazılıp 19.12.2000 tarihinde HUMK 409. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, 19.12.2000 tarihinde dosya işlemden kaldırılmış olup üç ay içerisinde yenilenmediğinden HUMK 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına 22.03.2001 tarihinde karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Davacıların önceki vekilinin karar tarihinden önce 08.06.2000 tarihli istifa dilekçesi ile davadan çekilmiş olmasına rağmen Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 1999/7472-7431 E.K sayılı 01.11.1999 tarihli ilamının davacılara tebliğ edilmediği gibi duruşma günüde davacılara tebliğ edilmeden dosyanın önce işlemden kaldırılmasına daha sonrada 3 aylık yasal süre geçtiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi HUMK 409/5 maddesi hükmüne aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Kaldı ki;
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
    Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
    Somut olaya gelince; Davacılar vekili 21.12.1995 tarihli dilekçesi ile davalı arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki 15.08.1985 tarih, 60120 yevmiye nolu inşaat sözleşmesine göre yükleniciye bırakılan 232 ada 151 sayılı parselde dava konusu 5 nolu mesken cinsli bölümün davacılara, yüklenici tarafından haricen satıldığı ileri sürülerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu resen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi