Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5044
Karar No: 2021/2346
Karar Tarihi: 11.03.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5044 Esas 2021/2346 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2017/5044 E.  ,  2021/2346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... İlçesi Konakören Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 11 parsel sayılı 5.257,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. İtirazları Kadastro Komisyonunda reddedilen davacılar ... ve ..., dava konusu taşınmazın davalı tarafından kendisi ve erkek kardeşleri adına satın alınmış olmasına rağmen, kadastro tespitinde müstakilen davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek, taşınmazın davacılar ..., ..., davalı ... ve diğer kardeşleri ... ve ... adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve ... davalı olarak davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların miras bırakanlarından kalmayıp üçüncü kişiden satın alındığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, keşif sırasında taşınmaz başında dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların ağırlıklı olarak taşınmazın ... tarafından satın alındığını beyan ettikleri, davalı ..." ın taşınmazı kardeşleri adına satın aldığına dair herhangi bir tanık beyanı bulunmadığı, taşınmazı satan ... 04.04.2013 tarihli keşifteki beyanında taşınmazı bizzat kendisinin ..."a sattığını söylediği, davacılar ve davalının kardeşleri olan ...’ın dava konusu taşınmazı ..." ın kendisinin tek başına satın aldığını beyan ettiği, keşif sırasında dava konusu taşınmaza uygulanan 21.05.1975 tarih 36 sıra sayılı tapu kaydının keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaza aynen uyduğu, davacılar tarafından ..." ın kardeşleri adına dava konusu taşınmazı satın aldığı hususunun ispat edilemediği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, dava konusu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği ile dava konusu taşınmazların kim adına satın alındığı kesin olarak belirlenmemiş; davacılar ve davalının kardeşi olan ..., taşınmazın kardeşleri adına satın alınması için parayı kendisinin yolladığını, diğer kardeşleri Sami ise, taşınmazı Salim’ in tek başına aldığını beyan etmiş, keşifte dinlenen tanık ve bilirkişiler, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı ... ve davalı ...’in zilyet olduğunu, daha sonra davacı ...’ un zilyet olduğunu ifade etmiş olup, bu haliyle beyanlar arasında çelişki oluştuğu halde, söz konusu çelişki giderilmediği gibi, davacı ..." un taşınmazlardaki kullanımın neye dayalı olduğu da kesin olarak saptanmamıştır. Ayrıca davalı tarafın tutunduğu 21.05.1975 tarih ve 36 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, başkaca taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmamış ve kapsamı kesin olarak belirlenmeksizin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalı tarafın dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli; tapu kaydı ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ait kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve tutanakları, kesinleşmiş ise tapu kayıtları dosya arasına cep edilmek suretiyle dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında öncelikle davalı tarafın dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek, tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan,dava konusu taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde ve hangi hukuki nedene dayalı olarak kullanıldığı, taşınmazın kim tarafından kim ya da kimler adına satın alındığı, zilyetliğin devredilip devredilmediği, devredildiyse hangi tarihte devredildiği ve bozma öncesi dinlenen tanık ve mahalli bilirkişiler, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı ... ve davalı ...’in zilyet olduğunu, daha sonra davacı ...’ un zilyet olduğunu ifade etmiş olduklarından, davacı ..." un taşınmazlardaki söz konusu kullanımının neye dayalı olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; teknik bilirkişiden, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi