
Esas No: 2010/523
Karar No: 2010/3286
Karar Tarihi: 15.06.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/523 Esas 2010/3286 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
..., dahili davacı ... ile Hazine, Ahacık Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 03.11.2009 gün ve 204/362 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, 129 ada 10, 12 ve 13 parseller arasında kalan yol boşluğunun kardeşi ... ile kendisine ait özel yolları olduğunu, odun kırma yeri ve kurutma yeri olarak kullanılan bu kısmın kendisi ve kardeşi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili ile köy temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
29.09.2009 tarihli yargılama oturumuna katılan ... dava konusu taşınmazın davacı kardeşi ile birlikte evlerinin bahçesi olduğunu açıklayarak açılan davaya muvafakat ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, 03.11.2009 tarihli raporda gösterilen 77.87 m2 taşınmazın davacı ... ile ... adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK.nun 713/1.maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Bir yerin tapuya tesciline karar verilebilmesi için, bu maddede yazılı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu taşınmazın 13.02.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında yol olarak gösterildiği paftasından anlaşılmıştır. Ancak, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, davacının zilyetlik süresini açıklığa kavuşturmamıştır.
Ayrıca TMK.nun 713. maddesinin 4. fıkrası hükmüne göre, davanın konusunun, mahkemece gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan edilmesi ve son ilandan başlayarak 3 aylık itiraz süresinin beklenilmesi gerekmektedir. Mahkemece öngörülen gazete ve yerel ilanlar yapılmadan tescile karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da Hazine ve köy yasal hasım durumunda olup yargılama gideri yükletilemez. Mahkemece Hazine ve köy tüzel kişiliğine yargılama giderlerinin yükletilmesi de yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, taşınmazın olduğu yerde yeniden keşif yapılarak; davacı ve davalı ile yerel bilirkişi ve taraf tanıkları HUMK.nun 259. maddesi uyarınca taşınmazın başında dinlenerek, maddi olay ve davacının zilyetliği konusunda net ve açıklayıcı bilgilerin alınması, çelişki olursa giderilmeye çalışılması; bundan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekir. Öte yandan davacının kardeşi olduğu anlaşılan ..."ın eldeki davada taraf olmadığı ve usulüne uygun davaya asli müdahil olarak katılmadığı halde bu kişi lehine kabul kararı verilmesi de doğru değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile eksik araştırma sonucu verilen hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.