17. Hukuk Dairesi 2016/19803 E. , 2018/4511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının İntercity Rent a car markası altında araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, davalı ...ne ait davalı ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın 12/07/2014 tarihinde şirketlerine ait ... plakalı araca alkollü bir şekilde çarptığını, kaza sonucu araçlarında hasar meydana geldiğini, davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle 13.117,40 TL tutarında hasar oluştuğunu, araçta 3.000,00 TL değerinde değer kaybı oluştuğunu, aracın günlük kirasının 106 EURO olduğu, TL karşılığının 1.272,00 TL olduğunun 4 günlük onarım süresince kazanç kaybı oluştuğunu belirterek 16.117,40 TL hasar ve değer kaybı zararından davalılardan ... ve ... Otomobil AŞ"nin kaza tarihinden itibaren, ... Sigorta AŞ"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, kazanç kaybına ilişkin 1.272,00 TL talepten ise ... ve ... Otomobil AŞ"nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte sorumlu olacaklarını belirterek talepte bulunmuştur.
Davalı ... AŞ vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı aracın maliki olduklarını, kazaya karışan aracın ... Oto Kiralama A.Ş"ye kiralandığını, 08/07/2014-19/07/2014 arasında aracın ..."e ... Oto Kiralama A.Ş tarafından kiralandığını, bu
sebeple işletenlik sıfatları olmadığından esasa girilmeden davanın husumet yönünden reddini, kazanın oluşumunda müvekkiline ait atfedilecek kusur bulunmadığını, talebin aracın trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; kazanın ..."de meydana geldiğini, yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, olay tarihinde aracı ...den kiralayan ..."ün kullandığını, kendisinin alkollü olması nedeniyle ön koltukta sızdığını, talebin gereğinden fazla olduğunu belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: ... plakalı aracın 21/04/2014-2015 vadeli olarak düzenlenen 195002314 numaralı trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, olayın ticari iş olmaması nedeniyle avans faizi istenemeyeceğini, araç başına kaza tarihindeki sorumluluk limitinin azami 26.800,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından talep edilen araç zararı ve değer kaybı zararından davalı ... şirketi sigortalı araç sürücüsünün %80 kusuruna isabet eden 12.893,92 TL ile sorumluluğu bulunduğu kanaati hasıl olduğundan, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekili ve sigortalı araç sürücüsü vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davacı talepleri arasında değer kaybını da istemiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen yöntemle değer kaybının tespit olunduğu rapora dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden Makine mühendisinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı ..."nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı ..."nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin
kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.
Somut olayda, aracın kayden maliki davalı ...Ş olup, davalı, aracın kazadan önce dava dışı ... Oto Kiralama A.Ş"ye uzun süreli kiralanmış olduğunu savunmuş ve buna ilişkin olarak kira sözleşmesini delil olarak ibraz etmiştir. Mahkemece ibraz edilen sözleşmenin adi nitelikte olduğu aracın kiralanmasına ve işletenlik sıfatının devrine ilişkin davalı tarafından başka bir delil sunulmadığı gerekçesiyle husumet itirazının dikkate alınmadığı belirtilmiş ise de; davalı tarafından yargılamanın değişik aşamalarında bu hususun ispatı için ... Oto Kiralama ...nin ticari defterlerin yerinde incelenmesi talebi olmuş bu talep hakkında mahkemece bir karar verilmemiştir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı ile dava dışı ihbar olunan ... Oto Kiralama A.Ş. arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin, gerektiğinde davalı malik ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekili ve sigortalı araç sürücüsü vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, davalı ... şirketi vekili ve sigortalı araç sürücüsü vekilinin (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...nin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.