Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7793
Karar No: 2015/883
Karar Tarihi: 16.02.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7793 Esas 2015/883 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7793 E.  ,  2015/883 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, dava dışı ... tarafından müvekkili aleyhine, asıl işveren sıfatıyla, işe girdiği 25.04.2005 tarihinden, işine son verildiği 31.12.2006 tarihine kadar ..."ne bağlı işyerlerinde, posta ayırım ve dağıtım işçisi olarak aralıksız çalıştığı iddiasıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının tahsili talebiyle dava açıldığını, davada .... İş Mahkemesi"nin 03.04.2009 tarih ve 2007/942 E., 2009/176 K. sayılı kararı ile müvekkili aleyhine davanın kabulüne karar verildiğini, ilamın .. İcra Müdürlüğü"nün 2010/232 E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, müvekkili tarafından icra dosyasındaki borcun ödendiğini ileri sürerek, şimdilik toplam 5.338,78 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; davanın konusunu, hizmet alımı sözleşmelerinden kaynaklanan rücuen alacağın oluşturduğu, davacının, dava dışı ..."ın işine son verilmesinden dolayı posta ayırım ve dağıtım işçisi olarak aralıksız çalıştığı iddiasıyla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının tahsili talebiyle ... 2. İş Mahkemesi"nin kararına istinaden takip yapılan icra dosyasına ödediği tazminatın rücuen tahsiline yönelik olduğu, bu tür davalara bakmaya görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin görevli mahkemenin genel (asliye hukuk) mahkeme olduğu yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1. maddesi "İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri

    kurulur." hükmünü; 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 bendi " Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanun"dan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur." hükmünü haiz olup, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmaması ve davanın tacir olan taraflar arasındaki 01.03.2000 tarihli hizmet sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle, uygulama yeri olmayan 4857 sayılı İş Kanunu ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu dayanak yapılarak, iş mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü doğru olmamıştır. Davacı asıl işveren anılan madde hükmüne dayalı sorumluluğu nedeniyle dava dışı işçiye tazminat ödemiş ise de, davacının bu tazminattan sorumluluğu, anılan yasa maddesine göre işçilere karşı olan bir sorumluluk olup, taşeron ile asıl işveren arasındaki birbirlerine karşı olan sorumluluğu içermeyen anılan düzenlemenin dava konusu olaya uygulanması mümkün değildir. Bu bakımdan mahkemece, uyuşmazlığın davacı ile davalı şirket arasındaki hizmet alım sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü ilişkisi iken 6335 sayılı Kanun"un 2.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Mezkur Yasa"nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava, dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin olması nedeniyle nispi ticari davadır ve asliye ticaret mahkemesi görevlidir.
    Bu durumda, mahkemece, HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri doğrultusunda asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7 ve 27. maddeleri hükümlerine uygun olarak gerekçede "mahkememizin görevli olmadığı", "görevsizlik kararı" ve hüküm fıkrasında "Mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ise de, mahkemenin görevli olmadığı yolundaki karar sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK"nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilerek ve kararın (HÜKÜM) bölümünün ilk fıkrasında yer alan "Mahkememizin görevsizliğine" ibaresi ile "Nöbetçi İş Mahkemesi"ne" ibareleri çıkartılarak, yerine sırasıyla "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından HMK"nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ve "Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi"ne" ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi