Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak mahkemenin ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin kesinleşmiş kararının, yargılamanın yenilemesini talep ettiği yargılama sırasında borçlu asilin mahkemeye sunduğu 24.05.2010 havale tarihli dilekçeyle hakimin reddi talebinde bulunduğu, mahkemece HUMK " nun 34. maddesi gereğince dilekçe ile ilgili herhangi bir karar verilmeden yargılamanın yenilemesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HUMK "nun 34.maddesinde,” .....Hakimi reddeden taraf, dilekçesini karşı tarafa tebliğ ettirir. Karşı taraf buna beş gün içinde cevap verebilir. Bu süre geçtikten sonra başkatip tarafından ret dilekçesi, varsa karşı tarafın cevabı ve ekleri dosya ile birlikte reddi istenen hakime verilir. Hakim beş gün içinde dosyayı inceler ve ret sebeplerinin yerinde olup olmadığı hakkındaki düşüncesini yazı ile bildirerek dosyayı hemen merciine gönderilmek üzere başkatibe verir.Ret sebepleri yazılı delillere dayanmıyorsa merci, isteği reddetmekte veya gösterilen tanıkları dinleyerek bir karar vermekte serbesttir.....” hükmü düzenlenmiştir .   Somut olayda borçlu asil mahkemece karar verilmeden önce hakimin reddi talebini içeren dilekçesini 24.05. 2010 tarihinde dosyaya havale ettirdiği halde , mahkemece HUMK "nun 34 ve devamındaki yasal düzenlemeler gereğince talep hakkında herhangi bir işlem yapılmadan ve karar verilmeden istemin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz talebinin HUMK "nun 34. vd maddeleri gereğince hakimin reddi talebi hususunda mahkemece bir karar verilmesi amacıyla İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), diğer temyiz talepleri yönünde şimdilik karar verilmesine yer olmadığına 02.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.