3. Hukuk Dairesi 2017/8601 E. , 2018/7479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazın paydaşı olduğunu, davalının, 2011-2015 yıllarında payına düşen kira bedelini ödemediğini, tarafların anlaşarak kira bedelinin tespitinin mümkün olmadığını belirterek dava konusu taşınmazın yıllık kira bedelinin bilirkişi marifeti ile tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, tarafların kardeş olduğunu ve taşınmazın murislerinden intikal ettiğini, taşınmazı diğer hak sahiplerinin rızası ile kullandığını, diğer paydaşlara paylarına düşen kira bedelini ödediğini, davacının payına düşen kira bedellerini ona ödediğini ancak davacının son yıllarda kirayı almak istemediğini, geçmiş dönemlere ilişkin kira tespit davası açılamayacağını, davacının payına düşen kira bedellerini ödemeye hazır olduklarını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya verilen kesin süre içerisinde kira sözleşmesini dosyaya ibraz etmediği, yeni kira döneminin ne zaman başladığının tespit edilemediği, başlayan dönem için kira tespitinin istendiğine yönelik bir isteminde olmadığı belirtilerek HMK 114/1- h ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak kira sözleşmesi şekle bağlı değildir. Yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur. HMK’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat edilemez. Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, kira ilişkisi, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ve kira miktarının kiraya veren tarafından ispatlanması gerekir.
Davacı taraflar arasında kira sözleşmesi olduğunu beyan ederek kira bedelinin tespitini istemiştir. Davacı tarafından yazılı kira sözleşmesi ibraz edilememiş ise de davalı kira ilişkisini kabul etmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, kira sözleşmesinin başlangıç tarihini, süresini, hangi kira dönemi itibariyle kira bedelinin tespitini istediğini ve tespitini talep ettiği kira miktarını belirtmediğinden, öncelikli olarak davacıya belirtilen hususlar açıklattırılarak, ileri sürdüğü hususları ispat imkanı tanınmalıdır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, süresi, kira tespiti talep edilen dönem ve son dönem kira bedelinin, davalının da beyanı alınarak belirlenmesi, davacı tarafından ispat edilemeyen hususlarda, davalının beyanı esas alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.