Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11039 Esas 2017/2915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11039
Karar No: 2017/2915
Karar Tarihi: 11.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11039 Esas 2017/2915 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı tarafından davalılara ortaklığın giderilmesi talebiyle açılan davada mahkeme, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar vermiştir. Ancak davalıların temyiz itirazları doğru bulunarak İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2015 ve 26.05.2015 tarihli kararları kaldırılmıştır. Temyiz itirazları kabul edildiği için kararın bazı maddeleri düzeltilerek onanmıştır. Satış bedelinin tarafların payları oranında dağıtılması, nispi karar ve ilam harcının taraflardan tahsili, bilirkişi raporlarının tapu kayıtlarında yazılı olması gibi hususların kararda yer alması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi (doğrudan tebligat yapılacak adresin belirlenmesi)
- Anayasanın 36. maddesi (hak arama hürriyeti)
- HUMK'nun 438/7 maddesi (kararın düzeltilmesi)
14. Hukuk Dairesi         2015/11039 E.  ,  2017/2915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.08.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün temyizi üzerine temyiz talebinin reddine dair 14.05.2015 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece gerekçeli karar davalılar ..., ... ve ..."a doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi uyarınca Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemindeki adreslerine tebliğ edilmiş; hükmü her üç davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Hemen belirtilmelidir ki; Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    O halde yukarıda değinilen ilkelere göre somut olayda, gerekçeli kararın davalılara doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi uyarınca tebliği usulüne uygun olmadığından, davalılar ..., ... ve ..."ın temyiz istemleri süresinde kabul edilerek İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2015 ve 26.05.2015 gün, 2014/698 Esas, 2014/1139 sayılı ek Kararlarının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalıların temyiz itirazları incelendiğinde;
    Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru ise de, satışın şekli ile harcın kimlerden ne oranda tahsil edileceğinin hükümde gösterilmemesi, ayrıca satış bedelinin taraflara tapu kaydında payları oranında dağıtılması ve yargılama giderleri ile yargılama giderinden sayılan vekalet ücretinin taraflara payları oranında yüklenmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Ancak anılan bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1 numaralı bent gereğince.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2015 ve 26.05.2015 gün, 2014/698 Esas, 2014/1139 sayılı ek Kararlarının KALDIRILMASINA, 2 numaralı bent uyarınca davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile; a) hükmün 1. bendinde "taşınmazın" ibaresinden sonra gelmek üzere "genel açık arttırma suretiyle" ibaresinin eklenmesine, b) hükmün 4. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "satış bedelinin taraflara tapu kaydındaki payları oranında dağıtılmasına" ibaresinin yazılmasına, c) hükmün 5. bendinde yer alan "karar harcı alınmasına" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "nispi karar ve ilam harcının taraflardan tapu kaydındaki payları oranında tahsiline" ibaresinin eklenmesine, d) hükmün 6 ve 7. bendinde yer alan "bilirkişi raporunda yazılı" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "tapu kaydındaki" ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.