MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2014 tarihli iddianamesi ile sanığa ait iş yerindeki sayacın borcundan dolayı 19/11/2012 tarihinde mühürlenmesine rağmen, 03/12/2012 tarihinde yapılan kontrolde mührün bozularak elektrik kullanılmaya devam edildiği, böylece sanığın mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; 19/11/2012 tarihli mühürleme tutanağında sayacın bulunduğu iş yeri ismi olarak “... Otel” yazılı olmasına rağmen, 03/12/2012 tarihli mühür bozma tutanağında “... Otel” olarak yazılı olması, sanığın güncel adli sicil kaydında Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/445 esas 2014/143 karar sayılı kararı ile mühür bozma suçundan verilip 11/03/2014 tarihinde kesinleşen mahkûmiyeti bulunduğunun anlaşılması karşısında, mükerrer yargılamanın önlenmesi ve zincirleme suç koşullarının oluşup oluşmadığının ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; mühürleme tutanağı ile mühür bozma tutanaklarında belirtilen iş yerlerinin aynı iş yeri olup olmadığının belirlenmesi; Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin sözü edilen dava dosyasının getirtilerek incelenmesi; ayrıca sanık hakkında aynı suç nedeniyle açılan başka dava olup olmadığının araştırılması, varsa dosyasının getirtilerek incelenmesi, birleştirme mümkün olmazsa özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin denetime olanak verecek biçimde dosyaya intikalinin sağlanması; sonucuna göre bu davanın mükerrer olup olmadığı, mükerrer değilse suçun oluşup oluşmadığı, oluşuyor ise zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılarak, zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarih, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın tüm fiilleri nedeniyle tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan, eksik araştırma ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine ilişkin CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasının ikinci cümlesinin 6545 sayılı Kanunla eklendiği ve suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince, "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.