Mahkemesi : . İş Mahkemesi

Dava, vefat eden kızından dolayı ödenmeyen ölüm aylıklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 69. maddesi olup, ana ve babaya aylık bağlanması başlıklı 69. Maddede "Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı olursa, artanı, eşit hisseler halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verilir. Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalıya ait aylığın % 25 ini geçemez. Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı değilse ana ve babanın aylık bağlanma hakları düşer." hükmü düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 99. maddesinde ise "Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar...." düzenlemesi getirilmiştir.
İnceleme konusu davada; 16.12.1998 tarihinde vefat eden kızından dolayı aylık tahsisi talebiyle davacı tarafından 30.06.2008 tarihinde Kuruma başvurulduğu, Kurumun red cevabı üzerine Kurum işleminin iptali ve 30.06.2008 tarihinden itibaren aylık almaya hak kazandığının tespiti talebi dava açıldığı, ... . İş Mahkemesi"nin 2009/523 Esas, 2010/721 Karar sayılı, 26.10.2010 tarihli kararı ile kurum işleminin iptaline, davacının 30.06.2008 tarihinden itibaren kızı ... ölümü nedeniyle ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verildiği ve davacıya mahkeme kararına istinaden 01.07.2008 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, kararın Dairemizin 2011/80 Esas, 2011/6100 Karar sayılı ilamı ile onandığı, daha sonra davacı tarafından 01.09.2003-30.06.2008 tarihleri arasında ödenmeyen aylıklarının faizi ile birlikte tahsili talebiyle işbu davanın açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sigortalı 16.12.1998 tarihinde vefat etmiş olup, 30.06.2008 tarihine kadar aylık talep edilmediğinden 506 sayılı Yasanın 99. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçmiştir. Kaldı ki Dairemizce onanarak kesinleşen ilk davada davacı 30.06.2008 tarihinden itibaren tahsis talebinde bulunmuş olup, 01.09.2003 - 30.06.2008 dönemi ile ilgili bir talebi yoktur. Ayrıca dava konusu talep edilen dönem 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihi öncesi olup, 506 sayılı Yasanın 99. maddesi gereği talep tarihini izleyen aybaşından itibaren aylık bağlanması da yerindedir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular karşısında davanın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 12.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.