Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/925
Karar No: 2021/2166
Karar Tarihi: 01.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/925 Esas 2021/2166 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/925 E.  ,  2021/2166 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 21/04/2012 tarihinde, müvekkillerinin murisi ...’nın sevk ve idaresindeki motosiklete, davalıların işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, meydana gelen trafik kazasında davalı taraf sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkillerinden ...’nın kazada ölenin annesi, ... ve ...’nın kazada ölenin kardeşleri olduğunu belirterek müvekkili ... için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilleri ... ve ... için 10.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22.09.2014 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebini müvekkili ... yönünden 12.642,08 TL olarak artırmıştır.
    Davalı ... vekili; müvekkili şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın sürücüsünün, meydana gelen çift taraflı trafik kazasında kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılardan ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın % 25, ölenin % 75 kusurlu olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile 12.642,08-TL maddi tazminatın davalı ..."dan kaza tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılardan ...’ya verilmesine, davacı ... için 7.500,00-TL manevi tazminat, davacı ... için 2.500,00-TL manevi tazminat, davacı ... için 2.500,00-TL manevi tazminatın 21/04/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından davalılardan ... aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Davaya konu olayda; davacıların kazada ölenin annesi ve kardeşleri olması, olayın gerçekleşme biçimi, tarafların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Bu nedenle davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 01/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi