Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18296
Karar No: 2017/2892
Karar Tarihi: 10.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18296 Esas 2017/2892 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafından açılan davanın konusu, mirasın hükmen reddi için terekenin borca batık olduğunun tespiti talebidir. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. İçtihat metni, öncelikle mirasın reddi istemi için terekenin borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiğini ve icra takibi sonucu terekenin borca batık olduğunun kabul edileceğini belirtmektedir. Öte yandan, mirasbırakana ait taşınmazlar ve araçlardaki değerlerin tespiti için ehil bilirkişiler ile keşif yapılması gerektiği, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunluluğu olduğu, yasal mirasçıların terekenin borca batık olduğunu tespit için işlem yapmalarına karşı dürüstlük kuralı olduğu ve mahkemece yapılması gereken araştırmaların yeterli olmadığı belirtilmektedir. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu’nun 605/2. maddesi olarak açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2015/18296 E.  ,  2017/2892 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 03/03/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/05/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar SGK, Girişim Varlık ve Vergi Dairesi vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KARAR
    Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin mirasbırakanı İbrahim Kuru"nun 06.05.2012 tarihinde vefat ettiğini belirterek terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalılar SGK, Girişim Varlık ve Vergi Dairesi vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1) TMK"nın 605/2. maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2).
    Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Vergi borcunun dayanağının ne olduğunun araştırılması gerekmektedir.
    2) Mirasbırakana ait olan taşınmazların mirasbırakanın ölüm tarihindeki değerlerinin tespiti için ehil bilirkişiler ile keşif yapılmalı; mirasbırakana ait araçların mirasbırakanın ölüm tarihindeki değerlerinin tespiti için de araç görülmek sureti ile; bulunmaması halinde trafik sicilindeki bilgiler dikkate alınarak ehil bilirkişilerden denetime elverişli raporlar alınmalıdır.
    3) TMK"nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Mahkemece davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi, sunduğu takdirde davaya devam edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
    4) Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.
    Somut olayda, mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uyuşmazlığı çözüme ulaştırmaya yeterli değildir. Bu durumda mahkemece miras bırakan İbrahim Kuru’nun ölüm tarihi itibariyle mevduat hesabının ve borçlarının olup olmadığının ilgili banka müdürlüklerinden sorulması, zabıta marifetiyle alacak ve borçları araştırılarak terekesinin aktifi ve pasifi belirlenmesi ve davacının delil listesinde bildirdiği İstanbul 1. İcra Dairesinin 2008/20018 sayılı takip dosyası getirtilerek terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
    Öte yandan, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/12 tereke dosyasında davacılar tarafından sunulan dava dilekçesinde açıklamalar bölümünün 5. bendinde, Garanti Emeklilik Hayat A.Ş. tarafından sigortalanan mirasbırakanın 50.000TL tutarındaki sigorta bedelinin tereke hesabına transferinin sağlanarak bu bedelden öncelikle kamu borçlarının ödenmesini talep etmiş oldukları anlaşılmakla herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve mirasçıların terekeyi benimseyip benimsemedikleri araştırılmaksızın karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın anılan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, davalılar SGK ve Vergi Dairesi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde diğer temyiz eden Girişim Varlık"a iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi