14. Ceza Dairesi 2016/8157 E. , 2016/8510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık müdafileri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 07.12.2016 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafilerine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 21.12.2016 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Müştekinin aşamalarda sanığın içine boşalmadığına dair beyanları, intikal sonrası aldırılan raporların içeriği, müştekiden alınan vajinal sürüntü örneklerinin dosya içinde saklanması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturduğu anlaşıldığından, eyleminin organ sokma boyutunda olup olmadığının tespiti açısından müştekiden alınan vajinal sürüntü örneği üzerinde inceleme yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğini bildiren tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesine göre 53/1-c madde ve bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun koşullu salıvermeye kadar uygulanacağı, alt soyu haricindekiler yönünden ise bu hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin çıkartılarak yerlerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Müştekide olay nedeniyle oluşan yaralanmalara ilişkin Pamukkale Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından verilen 28.09.2015 tarihli raporunda yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin belirtilmesi ve dosya kapsamına göre bu yaralanmaların maruz kaldığı cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının cebir unsuru içinde kaldığının anlaşılmasına karşın, mahkemenin aynı üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 27.10.2015 tarihli raporunda olay nedeniyle müştekide "akut stres bozukluğu oluştuğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği" şeklinde verilen bilgiye dayanılarak sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
15.12.2016 tarihinde verilen işbu karar 21.12.2016 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.